Birleşmiş Milletler Kadın Birimi İcra Direktör Yardımcısı Sarah Hendriks, Gazze'de sığınaklarda yaşamak zorunda kalan kadın ve çocukların yeterli gıda, su, sıhhi malzeme ve mahremiyetin olmadığı kalabalık ortamlarda hayatta kalma mücadelesi verdiklerini kaydederek, bu sığınaklarda çalışan tuvaletlerin bile bulunmadığını ve bunun insanların sağlığını tehlikeye attığını belirtti.
BM Kadın Biriminin verilerine göre "Gazze'de yaklaşık 1800 kadının çatışmalar ve saldırılar sonucu dul kaldığını, yaklaşık 744 bin kadının ise yerlerinden edildiğini" aktaran Hendriks, "Bu çatışmanın kadın ve kızlar üzerindeki etkisi kelimelerle anlatılamayacak seviyeye ulaştı. Bütün çatışmalarda görüldüğü gibi, kadınlar bu olaylardan orantısız şekilde etkileniyor. Eğer bu olaylardan sağ çıkarlarsa tedavi olmaları yıllar sürebilir." ifadelerini kullandı.
İnsani yardım sistemi "çöküşün eşiğinde"
Hendriks, olaylardan önce günde 500 tırın geldiği Gazze Şeridi'ndeki insani yardım sisteminin "çöküşün eşiğinde" olduğunu belirterek, bölgedeki temiz su, gıda, ilaç ve yakıt ihtiyaçlarının her geçen gün artığını özellikle hastane ve su arıtma sistemlerinin yakıt tedarikine bağlı olduğuna dikkati çekti.
Gazze'de yaşayan kadınlar, kızları ve ailelerinin "ölüm ve hayal dahi edilemeyecek yoksullukla karşı karşıya kalmaya devam ettiğini, hamile ve çocuk bakmak zorunda olan kadınların ise birçok zorlukla karşılaştığını ifade eden Hendriks, BM Nüfus Fonu (UNFPA) verilerine atıfta bulunarak, abluka altındaki Gazze'de "50 bin kadının bulunduğunu, bu kadınlardan 180'inin her gün doğum yaptığını ve yüzde 15'inin doğum ile hamileliğe bağlı ek tıbbi yardıma ihtiyacı olduğunu" belirtti.
Hendriks, Gazze'de 14 hastane ve 45 sağlık merkezinin kapanmasının ardından kadınların "sığınaklar, evler, molozların ortası veya aşırı kalabalık sağlık merkezleri" gibi uygun olmayan ortamlarda tıbbi sorunlar ve enfeksiyon riski ile doğum yapmak zorunda kaldığını belirterek, "Bu kadınlar, sağlık tesislerinin işlevsel çalışamaması ve hayat kurtarıcı malzemelerin eksikliği nedeniyle güvenli doğum hizmetlerine erişimde büyük zorluklarla karşılaşmaktadır." ifadesini kullandı.
Gazze'deki kadınların temiz tuvaletlere ve hijyen ürünlerine erişimleri olmadığı için tıbbi ve psikolojik sıkıntılarla karşı karşıya kalabileceklerini belirten Hendriks, "Gazze'de bu kabusu yaşayan tüm kadınlar ve kızlar adına, acil insani ateşkes çağrısında bulunmaya devam ediyoruz. Temel malzeme ve hizmetler ile Gazze'ye ve Gazze üzerinden engelsiz insani yardım girişine izin verilmeli ve tüm rehineler serbest bırakılmalıdır." şeklinde konuştu.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, Gazze'den düzenlenen saldırılarda 315’i asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre 31 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’ndeki çatışmalarda ölen asker sayısı 33'e yükselirken, Kassam Tugayları'nın elinde 242 İsrailli esir bulunuyor. İşgal altındaki Batı Şeria’da da bir İsrail askeri öldü.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarda 4 bin 324'ü çocuk, 2 bin 823'ü kadın olmak üzere 10 bin 569 Filistinli öldürüldü, en az 26 bin 475 kişi yaralandı.
Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 163 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı'na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 63 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.