BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Vekili Nada al-Nashif, yaptığı konuşmada, Myanmar'daki askeri cuntanın ekonomik çıkarlarını ve özellikle de gelirlerine ve dövize erişimini kısıtlamanın rejimin insan hakları ihlallerini önlemenin temel unsurları olduğunu kaydetti.
Şubat 2021'den bu yana askeri cunta yönetimindeki Myanmar'da yoksullukta iki kat artış ve sağlık sisteminin çöküş yaşadığını aktaran Nashif, BM ekibince hazırlanan raporda, okul çağındaki tüm çocukların yarısından fazlasının iki yıl boyunca eğitime erişmediğinin gözlemlendiğini söyledi.
Ülkenin döviz gelirinin yaklaşık yüzde 50'sini oluşturan ulusal petrol ve gaz şirketi Myanma Oil and Gas Enterprise dahil olmak üzere dövize sürekli erişimini kolaylaştıran kritik kuruluşlara karşı önlemler alınması çağrısında bulunan Nashif, ordunun devlete ait bankaların denizaşırı hesaplarında tutulan dövizlere açık erişimi de olduğuna işaret etti.
Myanmar'daki askeri rejimle ekonomik angajmanı "eşgüdümlü üslupla" azaltma çağrısında bulunan Nashif, BM üye ülkelerine ek yaptırımlar uygulamasını tavsiye etti.
Myanmar'daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 2020 genel seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere, pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış, bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Myanmar ordusunun darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahalesi sonucu, bugüne kadar 1800'ün üzerinde kişi hayatını kaybetti. Darbeden bu yana yaklaşık 13 bin kişi gözaltına alınırken 10 binin üzerinde kişi halen içeride tutuluyor.
Siyasi Tutuklulara Yardım Kuruluşuna (AAPP) göre, ülkede darbeden bu yana 1900'den fazla kişi hayatını kaybetti ve 10 binin üzerinde kişi de gözaltına alındı. Myanmar askeri mahkemeleri, tutuklulardan 2'si çocuk 114 siyasi mahkum hakkında idam kararı verdi.