Wennesland, BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına ve ateşkes sağlanamaması durumunda Orta Doğu'da yaşanacak tehlikelere dikkati çekti.
BM Koordinatörü, "Gazze'deki savaş, tüm insani trajedi, bölgesel tırmanışın ciddi riski, çözülememiş İsrail-Filistin çatışması ve devam eden işgalle birlikte Orta Doğu'daki ateşi alevlendirmeye hazır bir durum yaratıyor" dedi.
"(Gazze'de) Şimdi ateşkese ihtiyacımız var" diyen Tor Wennesland, herhangi bir kıvılcım veya yanlış hesaplamanın, milyonlarca insanı daha çatışmaya sürükleyecek "bir dizi kontrol edilemez tırmanışa yol açabileceği" uyarısında bulundu.
Wennesland, "Gazze'de, kitlesel sivil kayıpları, İsrail'in yerinden edilmiş kişilere barınak sağlayan okullara ve camilere düzenlediği hava saldırıları ve sivil altyapının kasten tahrip edilmesi, daha geniş bölgede yankılanan acı ve şiddeti körüklüyor" diye konuştu.
İsrail'in son haftalarda tekrarlanan tahliye kararlarını eleştiren Wennesland, "Bu kabul edilemez koşulların devam etmesine izin verilirse Gazze'deki insani yardım operasyonları, nüfusun muazzam ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kalmaya devam edecek." ifadesini kullandı.
BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland, uluslararası toplumun Gazze'ye odaklandığını, fakat işgal altındaki Batı Şeria'da "şiddet ve gerginliğin" arttığını, ortamın "barut fıçısına" döndüğünü belirtti.
15 Ağustos'ta Nablus yakınlarındaki Filistin köyünde İsrailli yerleşimcilerin gerçekleştirdiği saldırıya atıfta bulunan Wennesland, bu saldırının, İsrailli yerleşimcilerin Filistinlilere uyguladığı şiddet nedeniyle "hesap vermemesinin bir başka sonucu" olduğunu söyledi.
Wennesland, "Açıkça belirteyim ki bir başka artan tırmanışı önlemek istiyorsak, şiddet sona ermeli. Terör eylemlerinin hiçbir gerekçesi yok, siviller korunmalı ve kışkırtma durdurulmalı. Kutsal yerlerdeki statükonun herhangi bir ihlali de kesin şekilde reddedilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.
BM Koordinatörü, hem Gazze'yi hem de işgal altındaki Batı Şeria'yı "etkili bir şekilde yönetebilen" ve işgal altındaki Filistin topraklarında istikrar ve güvenliği sağlayabilen bir Filistin hükümetinin "işini kolaylaştıracak bir çerçeve oluşturulması" gerektiğini vurguladı.
Wennesland, "Sonuç olarak, bu umutsuzluk kısır döngülerinden çıkmanın tek yolu işgali sona erdirecek ve iki devletli bir çözüme ulaşacak siyasi bir ufuktur" dedi.