The Guardian'a konuşan Fakhri, İsrail'in gıda kaynaklarına zarar vermesi ve Filistin'e gönderilmeye çalışılan yardımları kısıtlamasından dolayı yaklaşık 2,2 milyon Filistinlinin açlıkla mücadele ettiğini bildirdi.
Gazze'ye insani yardım için gönderilen tırların engellenmesinin, kasıtlı şekilde balıkçı teknelerini, seraları ve meyve bahçelerini yok etmenin açıklanabilir bir nedeni olmadığını belirten Fakhri, bu kasıtlı davranışların savaş suçu olduğunu ifade etti.
Fakhri, "Bir BM insan hakları uzmanı olarak bunun bir soykırım durumu olduğu ve devlet başkanından vatandaşlara kadar tüm İsrail'in tamamen suçlu olmasının yanı sıra işlediği suçlardan sorumlu tutulması gerektiğini düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Filistin halkının kasten aç bırakılmasının Filistinli çocukların gelişimini yavaşlatacağına işaret eden Fakhri, bu durumun Filistin nüfusu üzerinde hem fiziksel hem gelişimsel hem de ahlaken uzun süreli etkileri olacağını belirtti.
Fakhri, "Asılsız iddialara dayanarak Filistin'e yapılan finansmanın neredeyse anında kesilmesinin sadece Filistin'de değil tüm dünyadaki Filistinlilerin toplu olarak cezalandırılmasından başka bir amacı olamaz. Bu desteği geri çeken ülkeler Filistinlilerin açlıktan ölmesine suç ortaklığı yapıyor" ifadesini kullandı.
İsrail'in Filistin'deki sivil altyapıya, gıda sistemlerine, insani yardım sağlayan yetkililere zarar vermesinin bir nedeni olamayacağını vurgulayan Fakhri, "İsrail'in kasıtlı olarak insanları gıdadan mahrum bırakması savaş suçudur" dedi.