Rusya'nın BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilciliği geçen hafta basına gönderdiği açıklamada, Lavrov'un dün başlayan BM İnsan Hakları Konseyi'nin 49'uncu oturumu ve Silahsızlanma Konferansı'na bizzat katılacağı duyurulmuştu.
Önce Avrupa Birliği (AB), daha sonra da İsviçre'nin hava sahalarının Rusya'ya kapatılmasının ardından Lavrov'un Cenevre ziyareti iptal edildi. Rusya'nın BM nezdinde yaptığı girişimler de sonuçsuz kaldı.
Bunun üzerine Lavrov, her iki toplantıya da video mesajla katılma kararı aldı.
Lavrov konuşmaya başladığında diplomatlar salonu terk etti
Lavrov, Silahsızlanma Konferansı'nda konuşmaya başladığında Ukrayna'nın BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Yevheniia Filipenko'un öncülük etmesiyle diplomatlar salonu terk etti.
Filipenko, salon dışında toplanan diplomatlara yönelik Ukrayna bayrağıyla yaptığı konuşmada, "Bağımsızlıkları için savaşan Ukraynalılara bu harika destek gösterisi için çok teşekkür ederim" ifadesini kullandı.
"Rus saldırganlığı küresel bir tehdittir"
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ise konferansta yaptığı konuşmada, Rusya'nın sivillere ve kritik öneme sahip sivil altyapıya yönelik saldırılarının savaş suçu olduğunu ve Roma Statüsü'nün ihlali olduğunu vurguladı.
Kuleba, "Rus saldırganlığı küresel bir tehdittir" ifadesini kullandı.
Diplomatlar ikinci kez salondan çıktı
Lavrov'un, BM İnsan Hakları Konseyi'ndeki konuşmasında da başta AB ülkeleri, ABD, İngiltere, Japonya ve diğer müttefik ülkelerden olmak üzere 100'den fazla diplomat salonu terk etti.
Çin, Suriye, Venezuela, Tunus ve Yemen'i temsil eden diplomatların ise salonda kalması dikkati çekti.
"Temel insan haklarına aykırı"
Lavrov, Silahsızlanma Konferansı'na gönderdiği video mesajda, konferansa bizzat katılmak istediğini fakat AB'nin buna müsaade etmediğini belirterek, bunun temel insan haklarından olan "hareket edebilme özgürlüğü"ne aykırı olduğunu savunmuştu.
BM İnsan Hakları Konseyi'nde yaptığı konuşmada da Lavrov, dünyada durumun kötüleştiğini belirterek, "Bunun nedeni, ABD ve müttefiklerinin, uluslararası topluma kurallara dayalı kendi düzenini agresif şekilde dayatmaya devam etmesidir. Bu düzenin insan haklarını ne şekilde etkilediği Ukrayna örneğinde görülüyor" ifadesini kullanmıştı.