BM tarafından çocuklar ve silahlı çatışmalara ilişkin yayımlanan rapora göre, Guterres, Hindistan hükümetinden, güvenlik görevlilerinin bilye atar kullanmasına son vermesini ve çocukların korunması için önleyici tedbirler almasını istedi.
Guterres, gece baskınları sırasında gözaltına alınanlar, ordu kamplarında tutulanlar, gözaltında işkence yapılanlar veya herhangi suçlama olmaksızın tutuklananlar dahil olmak üzere çocuklara ilişkin endişe duyduğunu vurguladı.
Hint güvenlik kuvvetlerince milli güvenlik suçlamaları doğrultusunda tutuklanan 68 çocuk dolayısıyla kaygılı olduğunu belirten Guterres, Hindistan hükümetine derhal bu uygulamayı sona erdirme çağrısında bulundu.
Cammu Keşmir'de 8 çocuk öldürüldü
Raporda, Cammu Keşmir konusunda, Hint güvenlik güçlerinin operasyonları, direnişçiler, tanımlanamayan silahlı gruplar ve kontrol hattında yaşanan çatışmalar dolayısıyla 8 çocuğun öldüğü ve 7’sinin yaralandığı belirtilerek, bölgedeki 9 okula da tanımlanamayan unsurlarca saldırı düzenlendiği kaydedildi.
Cammu Keşmir’deki çocuk hakları aktivistleri de BM’nin raporundan duydukları memnuniyeti dile getirerek, bölgede çocukları etkileyen şiddetin bir an önce kesilmesi çağrısında bulundu.
Çocuk hakları aktivisti Musavir Manzoor, yaptığı açıklamada, Cammu Keşmir’de sivil çalkalanmanın başladığı 2008’den bu yana çocuklara yönelik şiddetin arttığına dikkat çekti.
Raporda BM, 2019 Ocak-Aralık arasında dünya genelinde 25 bin çocuğa yönelik ağır ihlal yaşandığını doğruladı.
Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması
Cammu Keşmir, İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana kendi yasalarını çıkarabilecek şekilde ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Ancak milliyetçi Hindistan Halk Partisi (BJP) yönetimi, Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan anayasanın 370'inci maddesini 5 Ağustos 2019'da iptal ederek, bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırdı.
Buna göre Yeni Delhi, bölgeyi, 31 Ekim 2019'da merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh "Birlik Toprağı" olarak 2'ye ayırdı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.