Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu, Suriye'de Mart 2011'de başlayan iç savaşın, 7. yılını doldurmasının ardından yayımladığı "İzzetimi kaybettim: Suriye'de cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet" başlıklı raporunda, Esed rejimi ve destekçilerinin kız, kadın, erkek ve hatta erkek çocuklara yönelik tüyler ürpertici cinsel saldırılarına yer verildi.
PYD/PKK'nın paravanı SDG'nin militanlarının 2017'de erkek tutukluların cinsel organlarını yaktıklarının belgelendiği, örgütün kontrolündeki kamplardaki sığınmacı kadın ve kızların tecavüz korkusuyla banyo yapmaya gidemediği vurgulandı. 29 sayfadan oluşan rapor, Suriye iç savaşında mezalimden hayatta kalan kurbanlar ve akrabaları, görgü tanıkları, sığınmacılar, avukatlar ve sağlık personelleriyle yapılan 454 röportaja dayandırıldı.
En küçük cinsel istismar kurbanı 9 yaşındaki bir kız çocuğu
Raporda, 2011'de halk ayaklanmasının başlangıcından bugüne kadar, kadın, kız, erkek ve erkek çocuklara yönelik cinsel şiddetin ülkedeki süregelen bir sorun olduğuna işaret edilerek, şöyle devam edildi:
"Hükümet (rejim) güçleri ve onunla birlikte hareket eden milis gruplar, saha operasyonlarında, protestocular ile muhalifleri tutuklamak için yapılan ev baskınlarında ve kontrol noktalarında kadın, kız ve bazen de erkeklere tecavüz ve cinsel istismar gerçekleştirdiler. Gözaltındaki kadınlar ve kızlar saldırgan ve aşağılayıcı aramalara maruz kaldılar, tecavüze uğradılar ve bazen de toplu tecavüze maruz kaldılar. Erkek tutuklular da daha çok nesnelerle tecavüze uğrarken bazen de genital sakatlıklar yaşadılar."
En küçük cinsel istismar kurbanının 9 yaşındaki bir kız çocuğunun olduğu belirtilen raporda, rejimin 20 siyasi ve istihbarat şubesinde kadın ve kızlara tecavüzün belgelendiği, 15 şubesinde de erkekler ve erkek çocuklarına yapılan tecavüzlerin kayıt altına alındığı belirtildi.
Rejim güçlerinin tecavüz vakalarını başta, Halep, Dera, Humus, Hama, Harasta, Tartus, Lazkiye ve Şam gibi yerleşim alanlarıyla Sednaya askeri cezaeviyle, Mezzah askeri havaalanındaki hava kuvvetlerine bağlı istihbarat şubesinde gerçekleştirdiği bildirildi.
"Rejim ve müttefikleri savaş suçu işliyor"
Raporda, 11 yaşındaki erkek çocukların dahi rejim güçleri tarafından tecavüz, cinsel işkence ve aşağılama gibi bir dizi cinsel şiddete tabi tutulduğu, tutukluların cezaevlerine ilk ulaştığında diğer mahkumların önünde çırılçıplak ayakta tutulduğunu belirtildi. Ayrıca akıl almaz objelerle erkeklerin tecavüze uğradığı vurgulanan raporda, kadın ve erkeklere yönelik cinsel şiddetin rejim güçlerince bir konuşturma metodu olarak uygulandığına dikkati çekildi.
Esed rejimine bağlı güçlerin ve müttefik milislerin muhalif halkı cezalandırmak ve zorla konuşturmak için cinsel istismar ve şiddet uyguladığının altı çizilen raporda, yapılan tüm bu eylemlerin savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar işlenen suçlar arasında olduğu uyarısında bulunuldu.
PYD/PKK'nın paravanı SDG'den işkence yöntemleri
Raporda ayrıca, terör örgütü PYD/PKK'nın paravanı SDG'nin işlediği insan hakları ihlallerine dikkati çekildi. Rapora göre, SDG militanlarının 2017'de erkek tutukluların cinsel organlarını yaktıkları ve yakmakla tehdit ettiklerinin belgelendiği ifade edildi.
Geçen haziran ayında Rakka'nın Tabka bölgesinde SDG'ye bağlı bir tutukevinde sorgulanma esnasında erkeklerin genitallerinin sigara çakmaklarıyla yakıldığı bilgisine yer verilen raporda, Rakka ve Deyrizor'dan zorla SDG'nın kontrol ettiği bölgelere göçe tabi tutulan kadın ve kızların savunmasız bırakıldığı belirtildi.
Raporda, SDG kontrolündeki yerinden edilmiş kişilerin yaşadığı kamplarından başka bölgelere gitmek isteyen kadın ve çocukların terör örgütüne para ödemesi veya kefil bulması şartı koşulduğu aktarıldı. Ayrıca Rakka'daki bir kampta 14 yaşındaki bir kızın banyoda tecavüze uğradığının ortaya çıkmasının ardından, buradaki kadın ve kızların korkudan banyo yapamadıkları bildirildi.
Terör örgütü DEAŞ'in de başta Rakka olmak üzere kontrol altında tuttuğu bölgelerde zina suçları işlediği iddia edilen kadın, erkek ve çocukları infaz ettiği belirtilen raporda, muhaliflerin ise sistematik cinsel istismar ve şiddet suçlarına bulaştığına dair bir delil bulunamadığı kaydedildi.
Kaynak: AA