Hastings, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının siviller üzerindeki etkisini değerlendirdi.
Gazze'de hiçbir yerin güvenli olmadığına ve gidecek yer de kalmadığına işaret eden Hastings, "insani ara"nın ardından İsrail'in saldırılara başlamasının "on binlerce kişiyi yiyecek, su, barınak ve güvenli alan bulmak amacıyla giderek daralan alanlara sıkıştırdığını" vurguladı.
Hastings, Gazze'de işlevsiz barınaklar, çökmüş sağlık sistemi, temiz içme suyu eksikliği, zihinsel ve fiziksel olarak tükenmiş insanların yetersiz beslenmesinin halk sağlığına tehdit niteliğinde salgın hastalıkların çıkmasına yol açabileceğine dikkati çekti.
Gazze'de insani yardım faaliyetleri için alanın "sürekli daraldığını" ve çalışanların bu faaliyetleri yürütmek için gerekli olan "en önemli iki rotaya" erişemediğini aktaran Hastings, şunları kaydetti:
"BM ve sivil toplum kuruluşları tek başına 2,2 milyonluk nüfusu destekleyemez. Ticari ve kamu sektörlerinin Gazze'ye malzeme getirmesine izin verilmelidir. Buna İsrail'in güvenliğini sağlayacak şekilde yakıt da dahil olmalıdır."
Hastings, "(Gazze'de) İnsani yardım faaliyetlerinin yanıt veremeyeceği daha da korkunç bir senaryo ortaya çıkmak üzere." ifadesini kullandı.
Sözde güvenli bölgelerin oluşturulacağına ve çadır kentlerin kurulacağına ilişkin açıklamaların endişe verici olduğunu belirten Hastings, insanların serbestçe hareket edebileceklerine ve ihtiyaç duyulan yerlere yardım ulaştırılabileceğine dair güvenceler verilmeden tek taraflı ilan edilen bu bölgelerin güvenli ya da insani olamayacağını vurguladı.