ABD'de ırkçı polisin müdahalesinde can veren George Floyd ilk kurban değil.
2014 yılında New York'ta, Eric Garner da beyaz bir polis tarafından gözaltına alınırken boğuldu.
Garner'ın "nefes alamıyorum" sözlerine, boğazına koluyla bastıran polis kayıtsız kaldı.
Siyahi adam cansız şekilde yere yığıldı. Cinayete tepkiler çığ gibi büyüdü.
O günden bugüne, binlerce kişi "nefes alamıyorum" sloganında birleşti, gösteriler düzenledi.
Çok sayıda eylemci gözaltına alındı. Ancak siyahi genci acımasızca öldüren polis olaydan sıyrıldı.
İşine son verildiği açıklansa da savcılık hakkında hiçbir suçlamada bulunmadı.
New York şehri aleyhine ihmal sonucu öldürme davası açıldı. Garner'ın ailesine 5,9 milyon dolar tazminat ödenmesi konusunda uzlaşmaya varıldı.
Polisin ceza almaması benzer olayları tetikledi.. Birçok şehirde polisin aşırı güç kullanması kameralara yansıdı..
Son olarak George Floyd'un ırkçı bir polis tarafından boğularak öldürülmesi, ABD sokaklarını savaş alanına çevirdi.
Kalabalık yine "nefes alamıyorum" sloganını attı ancak bu kez öfke çok daha büyüktü.
Eric Garner'ın annesi Gwen Carr, Floyd cinayetine ilişkin "bu bir kabusu tekrar yaşamak gibi" dedi
Garner'ın kuzeni Tera Brown ise "yaptıklarının bedelini ödemelerini istiyorum" diyerek polise tepki gösterdi.
Protestocular da sık sık benzeri olayların yaşanmaması için adalet istediklerini dile getiriyor.