Batı Balkan rotasının kapatılması ve Batı Avrupa ülkelerine gitmek isteyen bu insanların son iki yıldır Bosna Hersek'e yönelmesi üzerine karmaşık bir siyasi yapıya sahip Bosna Hersek göçmen krizi ile karşı karşıya kaldı.
Göçmenlerin özellikle Hırvatistan sınırına yakın şehirlere yoğun olarak yönelmesi ve bölgedeki kampların yetersizliği, soğuk kış ayları öncesinde ülkedeki ilgili makamları da zor duruma soktu.
Bosna Hersek Güvenlik Bakanı Dragan Mektic, düzenlediği basın toplantısında, yerel makamların göçmenlerin yerleştirilmesi konusunda gerekli adımları atmadıklarını, entite, kanton ve yerel idarecilerin sorumluluk almaktan kaçındığını savundu.
Avrupa Birliğinin (AB) göçmenleri yerleştirecek yeni kamp alanları bulunması durumunda maddi destekten kaçınmayacağının garantisini verdiğini belirten Mektic, ülkeyi oluşturan iki entitenin de göçmenleri kendi sınırlarında kabul etmediğini öne sürdü.
Mektic, AB'nin yaşananları "büyük bir kriz" olarak görmediğini belirterek, "Komşu ülkelerde bu sorun çoktan çözüldü ancak bizim ülkemizde kararlar uzlaşma temelinde alındığından sorunu çözmemiz zorlaşıyor." dedi.
Bosna Hersek'in mevcut idari yapısının böyle bir krizle başa çıkmaya müsait olmadığını dile getiren Mektic, düzensiz göçmenlerin sınırlardaki zaafları kullanarak ülkeye girdiklerini aktardı.
Mektic, mevcut göçmen kamplarının çoğunun özel mülkiyet olduğuna ve bu nedenle AB'nin maddi destek vermeyi reddettiğine dikkati çekerek, "Kamu mülkü 5-6 yer bulduk, ancak yerel makamların hiçbiri buraları kullanmamıza izin vermedi." dedi.
Kamplardaki bulaşıcı hastalıklar artıyor
Bosna Hersek'in kuzeybatısındaki Una-Sana Kantonu'nda bulunan göçmen kamplarında yaşanan aşırı yoğunluk nedeniyle temel insani ihtiyaçların karşılanamaması ve hijyenik bir ortam yaratılamaması, bulaşıcı hastalıkların da artmasına neden oluyor.
Yetkililer, özellikle son bir aydır bölgedeki kamplara gelen her üç göçmenden birinin uyuz olduğunu, göçmenler arasında AIDS ve tüberküloz gibi hastalıklara da rastlandığı ifade ediliyor.
Una-Sana Kantonu Sağlık Bakanı Nermina Cemalovic, bölgedeki kamplara her gün yeni 300 ila 400 göçmen geldiğini, hijyenik bir ortam sağlanmasının her geçen gün daha da zorlaştığını söyledi.
Bölgedeki üç göçmen kampında yaşanan içecek su ve yiyecek sıkıntısına da dikkati çeken Cemalovic, kamplarda kalan göçmenlere yeterli sağlık hizmeti de verilemediğini ifade etti.
Kanton Başbakanı Mustafa Ruznic de bölgedeki kampların en fazla 3 bin göçmen alabilecek kapasitede olduğunu, 2019'un başından beri bölgeye 36 bin yeni göçmen geldiğini ve bunların 5 bininin hala bölgede olduğunu aktardı.
Göçmen sorununun küresel bir sorun olduğunu vurgulayan Ruznic, Avrupa'nın göçmen meselesi konusunda eşit yaklaşımı olmadığını savundu.
Kaynak: AA