Theresa May başbakanlığındaki İngiliz hükümeti, parlamentonun daha önce iki kez reddettiği Brexit anlaşmasını parlamentoya bir kez daha götürecek.
Brexit anlaşmasının İngiliz parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarasında 21-22 Mart'ta gerçekleşecek Avrupa Birliği (AB) zirvesi öncesinde oylanması öngörülüyor.
Brexit anlaşması 15 Ocak'ta ve 12 Mart'ta yapılan oylamalarda ezici çoğunlukla reddedilmişti.
Süreci tıkayan madde
Anlaşma, Kuzey İrlanda sınırına ilişkin ''tedbir maddesi'' nedeniyle sert Brexitçilerin muhalefetiyle karşılaşmıştı.
İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasına Brexit sonrasında fiziki sınır girmesini önlemeye dönük ''tedbir maddesi" İngiltere'yi AB ile kapsamlı bir serbest ticaret anlaşması imzalayana dek fiili AB üyesi tutacaktı.
İngiltere'nin bu düzenlemeden tek yanlı ayrılması da mümkün olmadığından, sert Brexit yanlıları bunun ülkeyi AB ile sonu gelmez müzakere sürecinde mahsur bırakacağını savunuyordu.
Brexit anlaşması üçüncü kez oylanırken de sert Brexitçilerin anlaşmaya ret oyu verme ihtimali sürüyor.
Başbakan May sert Brexitçileri parlamentonun Brexit'i erteleme ve yeni referanduma götürme ihtimalini göstererek anlaşmasına kabul oyu vermeye iknaya çalışıyor.
27 üye ülke karar verecek
Anlaşmanın bir kez daha reddedilmesi halinde ise İngiltere AB'den daha uzun süreli bir erteleme isteyecek.
İngiltere'nin erteleme talebinin 27 AB üyesi ülkenin oy birliğiyle kabul edilmesi gerekiyor.
Hükümet, anlaşmanın üçüncü kez de reddedilmesi halinde parlamentoya Brexit konusunda farklı seçenekleri oylama imkanı vereceğini vaat ediyor. İngiliz parlamentosunun son 3 ayda pek çok oylama yaptı ancak hükümet, bağlayıcılığı olmayan oylama sonuçlarını dikkate almadı.
AB üyesi ülkeler Brexit'in ertelenmesi için öncelikle İngiltere'nin bu konuda net bir tavır belirlemesini istiyor. AB liderleri, mevcut belirsizliği sürdürürecek bir ertelemeye sıcak bakmadıklarını çeşitli defalar dile getirmiş bulunuyor.
İngiltere'nin erteleme talebinin reddedilmesi halinde ülke AB'den 29 Mart'ta resmen anlaşmasız olarak ayrılacak.
Brexit ve demokrasi
Avrupa Adalet Divanı aralık ayında aldığı bir kararda İngiltere'nin Brexit sürecini düzenleyen Lizbon Anlaşmasının 50. maddesinin işlemesini tek yanlı olarak durdurabileceğine hükmetmişti. Buna göre İngiliz hükümeti 50. maddeyi durdurarak Brexit'i tamamen iptal edebilir.
İngiltere'de referandum sonuçları yasal bağlayıcılık taşımıyor ancak hükümetleri siyasi olarak bağlıyor.
Bu nedenle Brexit'in iptali hükümetin yetkisi dahilinde olsa bile ülkedeki demokrasi pratiği açısından derin sorunlar doğurabilir.
Avrupa Parlamentosu
İngiltere'nin Brexit'i uzun süreli erteleme talebinin AB tarafından kabul edilmesi durumunda ise en önemli komplikasyon mayıs ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri olarak gösteriliyor. AB'den ayrılmaya hazırlanan İngiltere'nin Avrupa Parlamentosu'na milletvekili göndermesi, süreci iyice içinden çıkılmaz hale getirme riski taşıyor.
Brexit'in uzun süreli ertelenmesi bu konuda İngiltere'de yeni bir referanduma gidilmesi ihtimalini de artırabilir.
Ülkede yeni referandum için kampanya yürüten gruplar parlamento içindeki desteklerini de her geçen gün artırıyor.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi yönetimi, yeni referanduma mesafeli durmakla birlikte son seçenek olarak destek verebileceğini daha önce açıkladı.
İşçi Partisi Brexit sorununa referandumla değil erken genel seçimle çözüm getirmeye öncelik veriyor.
İngiltere 23 Haziran 2016'da yapılan referandumda yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile Brexit kararı almış, hükümet ayrılık sürecini 29 Mart 2017'de resmen başlatmıştı.
Üyelerin AB'den ayrılma sürecini düzenleyen Lizbon Anlaşmasının 50. maddesine göre İngiltere'nin 29 Mart'ta AB'den resmen ayrılması gerekiyor.
Kaynak: AA