Dışişleri Bakanlığı tarafından komisyon üyeleri Senegal asıllı Doudou Diene, Kamerun asıllı Lucy Asuagbor ve İngiliz asıllı Françoise Hampson'a mektup gönderildi.
Mektupta, BM tarafından ülkedeki insan hakları ihlallerini incelemekle görevlendirilen komisyonun 5 Eylül'de yayımladıkları raporun Burundi gerçeklerini yansıtmadığı belirtildi.
Bu nedenle, komisyon üyelerinin tüm ülkede istenmeyen kişi ilan edildiği aktarılarak, bunu dikkate almaları talep edildi.
"BM: Brundi'de insanlığa karşı suçlar işlendi"
Bujumbura yönetimi, BM'nin geçen hafta açıkladığı, ülkede 2016-2018 yıllarında insanlığa karşı suçlar işlendiğine yönelik raporunu kesin bir dille reddetmiş ve siyasi bir amaç taşıdığını savunmuştu.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ve BM Burundi Soruşturma Komisyonu tarafından 5 Eylül'de açıklanan raporda, Burundi'de 2016 yılından bu yana iktidar partisinin gençlik kanadı, istihbarat teşkilatı ile polis tarafından insanlığa karşı suçlar, yargısız infazlar, zorla kaybetmeler, keyfi tutuklamalar, işkence ve diğer acımasız, insani olmayan, küçültücü muameleler işlendiği ileri sürülmüştü.
Raporda, bu eylemlerin kurbanlarının genelde hükümet karşıtları olduğu iddia edilmiş, insan hakları ihlalleri ve buna karşı alınan önlemlerin yetersizliğine dikkat çekilerek, BM İnsan Hakları Konseyi'nin komisyonun görev süresini uzatması istenmişti.
Komisyon 2016'da kurulmuştu
Komisyon, BM İnsan Hakları Konseyi tarafından 2016'da ülkedeki hak ihlallerini incelemek için kurulmuştu.
Burundi hükümeti, komisyonda yer alan müfettişlerle iş birliği yapmayı reddetmiş, Ekim 2017'de de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden çekildiğini duyurmuştu.
Bujumbura yönetimi, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri'ni ülke hakkında aleyhinde raporlar hazırlamakla suçlayarak, komiserin ülkedeki ofisiyle iş birliğini sonlandırmıştı.
Burundi, 13 yıldır iktidardaki Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza'nın, hükümetle silahlı gruplar arasında Ağustos 2000'de imzalanan Aruşa Anlaşması'nda yer alan "devlet başkanının yalnızca iki kez seçilebileceğine" ilişkin maddeye rağmen Nisan 2015'te üçüncü kez devlet başkanlığı için adaylığını açıklamasının ardından başlayan siyasi kriz ve şiddet olaylarıyla mücadele ediyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin 31 Ağustos tarihli son verilerine göre, şiddet olaylarında binden fazla insan öldü, 400 bin kişi de evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Kaynak: AA