Afrika'nın Çad Gölü çevresinde Boko Haram ile mücadelede sona yaklaşıldığını belirten uzmanlar, bölgedeki ülkelerin bundan sonra atılacak adımları da bir an önce belirlemesi gerektiğine işaret ediyor.
Uzmanlar, milislerin silahsızlandırılması, dağılması ve topluma kazandırılması işlemlerinin kapsamlı bir çalışma gerektirdiğini belirterek, yetkilileri şimdiden bir eylem planı hazırlamaya çağırıyor.
Çad'ın başkenti Encemine'deki Emi Koussi Üniversitesi Rektörü Doktor Allah Ridy Kone, AA muhabirine değerlendirmesinde, Boko Haram üyelerinin silahsızlandırılması ve topluma kazandırılmasının finansal ve sosyal açıdan Boko Haram'a karşı savaşan Kamerun, Nijerya, Nijer, Çad ve Benin'i zor durumda bırakacağına dikkati çekerek, "Çad Gölü'nde savaş sonrası dönemi yönetmek, örgütle mücadele etmek kadar zor olacak. Çad Gölü bölgesi Boko Haram'dan sonrasına hazırlanmalı." ifadesini kullandı.
Çatışmaların çözümü konusunda aldığı doktora eğitimini ABD'deki Andrews Üniversitesinde tamamlayan Kone, söz konusu ülkelerde savaş sonrası durumun, askeri operasyonlar için finansal kaynakların toplanması konusunda yaşanan sıkıntılar kadar zor olacağını vurguladı.
Ayrıca Sahel'de 2 milyondan fazla gencin dolaylı veya dolaysız yollarla savaşa dahil olduğuna işaret eden Kone, bazılarının örgütün saflarında yer aldığını, bazılarının da örgüte karşı askerlerden bağımsız Boko Haram'a karşı mücadele eden bölgesel güçlere katıldığını dile getirdi.
Kone, "Bunlar göz önünde bulundurulduğunda, savaş sonrası durumun ne kadar çetrefilli geçeceğini tahmin edebiliriz." dedi.
İç savaşın veya etnik çatışmaların önüne geçmenin yolunun bu gençler için kapsamlı bir uyum programı oluşturulmasından geçtiğini kaydeden Kone, bu programın özellikle tutuklama kararı bulunmayan çocuklar ve zorla örgüt saflarına dahil edilen gençlerden oluşabileceğini dile getirdi.
"Savaştan etkilenenler, milisleri kolay affedemeyecek"
Çadlı sosyolog Mbele Felix de çatışma sonrası uzlaşının özellikle Çad Gölü'ndeki bazı bölgelerde vakit kaybetmeden yoğunlaşılması gereken bir sorun olduğunu ifade ederek, "Savaştan etkilenenlerin, silah bırakmış ve kasabalarına dönen milisleri kolay affetmesi beklenemez. Hatta eylül ayında, Nijer'in Bosso bölgesinde 4 kişi, örgüte bağlı oldukları gerekçesiyle halk tarafından linç edilmişti." diye konuştu.
Felix, evlerini terk ederek komşu bölgelere göç etmek zorunda kalan on binlerce kişinin zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdiğini belirterek, "Yetkililer eylem planlarında, maddi olduğu kadar manevi bir desteği de gözden geçirmeli." değerlendirmesinde bulundu.
Encemine Üniversitesinden siyaset bilimci Evariste Ngarlem Tolde ise Çad, Nijer ve Nijerya gibi bazı ülkelerin sosyal uyum programları oluşturmaya başladığını ancak projelerin hayata geçirilebilmesi için uluslararası toplumun desteğinin şart olduğunu vurguladı.
Nijerya'da 2000'li yılların başından beri varlık gösteren, liderleri Muhammed Yusuf'un gözaltındayken ölmesinin ardından 2009'da kitlesel şiddet eylemleri düzenlemeye başlayan Boko Haram, bölgede 17 bin kişinin ölümüne neden oldu.
Çok sayıda askerin kaçırılmasından da sorumlu tutulan ve geçen yıldan itibaren eylemlerini ülkenin sınır komşuları Kamerun, Benin, Çad ve Nijer'e de kaydıran örgüt, saldırılarına devam ediyor.
Çad, Nijer, Nijerya, Kamerun ve Benin tarafından örgütle mücadele çerçevesinde oluşturulan ve 10 binden fazla askerle hareket eden Ortak Çok Uluslu Müdahale Gücü (FMM) de Boko Haram'ı yok etmek amacıyla bölgede operasyonlar düzenliyor. AA