Sudanlı avukat Süleyman el-Ceddi, aynı ülkeden bir grup meslektaşıyla beraber BAE’nin Black Shield adlı şirketine dava açtı.
Davanın konusu Sudanlı gençlerin Halife Hafter’e destek vermek için Black Shield şirketi aracılığıyla Libya’ya götürülmesi.
Güvenlik görevlisi olmak vaadiyle işe alınan Sudanlı gençler, BAE’de bir kışlaya götürüldü, burada kısa bir dönem askeri eğitim aldıktan sonra Libya’da ülkenin kuzeyindeki Raslanuf petrol bölgesini korumak için yola çıkarıldı.
Sudan'da Hızlı Destek Gücü'ne bağlı Cancavid milislerinin, Libya'da olduğu ve Halife Hafter saflarında savaştıkları biliniyordu.
4 Nisan 2019'da Hafter, Trablus'u ele geçirmek için saldırı başlatınca, meşru hükümete bağlı güçler birçok Cancavid milisini esir aldı. Olay, dünya basınında geniş yer buldu.
Sudan'da Ömer el-Beşir'in ardından göreve gelen askerler, Libya'daki Cancavid varlığını uzun süre inkar etti. Ta ki, iş vaadiyle Libya'ya götürülen milis güçlerin ailelerinin eylem yapmaya başlamasına kadar.
Aileler, BAE'nin Hartum Büyükelçiliği önünde uzun süre eylem yaptı, devlet kurumlarından çocuklarıyla ilgili bilgi istedi.
Bu baskı sonuç da verdi. BAE'li Black Shield şirketi, Libya'dan dönmek isteyen bazı Cancavid milisini geri getirdi. Ancak, hem milisler hem de aileleri şirketin yakasını bırakmadı.
Şirket ile aralarında başlayan tazminat pazarlıkları bir sonuca varmadı. Zaten Sudan kamuoyunda oldukça rahatsızlık uyandıran bu duruma karşı son olarak bir grup avukat harekete geçti.
Avukat Süleyman el-Ceddi ile Black Shield şirketini, davanın amacını, beklentilerini ve sürecin nereye doğru evrilebileceğini konuştuk.
Bu davayı neden açtınız?
Çünkü sosyal medyada ortaya çıkan görüntülerde ve gerçekte bütün mağdurlar Sudanlı. Bu olaylar Sudan’da başladı. Bu mağdurlar şu an Sudan’da. Ayrıca bu olay, Sudan’dan başlıyor, BAE’ye uzanıyor ve Libya’ya varıyor. Bizim ilk önce Sudan’daki hukuki yollara başvurmamız lazım. Daha sonra bölgesel, sonrasında ise, uluslararası hukuku devreye sokabiliriz. Bu yüzden bu icraatlar Sudan’da başladı.
Black Shield şirketinin Sudan’daki faaliyetleri anlatır mısınız? Neden Sudanlı gençleri seçiyorlar?
Bu soruyu onlara bırakmak lazım. Ancak gerçekte gördüklerimiz ve elimizde olanlar; videolar, belgeler ve gençlerin geçişlerini kolaylaştırmak için şirketle çalışmış kişiler, BAE’de veya Libya’da ortaya çıkan şahıslar. Bunlar bizim gördüklerimiz. Ancak arkada yatan amaca gelirsek, bunlar dünyanın Yemen’de gördükleri aslında. Ancak BAE, Sudan’da devrime bir şekilde destek verdi. Black Shield şirketinin Abu Dabi’deki merkezi ya da BAE’nin uluslararası alanda haklarında davalar açılmadan önce, ki daha sonra bu takibi yapacağız ileride, çıkıp bunları yalanlaması ya da bu şirketle mücadele edeceğini açıklaması lazım.
Sudanlı gençleri aracılık edenlerin sizin elinizde isimleri mevcut mu?
Evet, elimizde şu an bütün katkı verenlerin isimleri var. Elimizde çok büyük miktarda bilgi var. Elimizdeki videolarda, onların sözcüleri görünüyor. Yapmaya çalıştıkları görünüyor. Aynı şekilde Black Shield şirketinin aracı olarak kullanılan Sudanlıların da isimleri de mevcut. Bunları günü geldiğinde açıklayacağız.
Bu davadan beklentiniz nedir?
Çok şey bekliyoruz. Öncelikli olarak, bu dava Sudan’da yükselmekte olan hukuk devletinin önemli bir testi. Bu davanın burada başlatılması, sürecin daha sonra bölgesel ve uluslararası mahkemelere taşınması için bir ön adım. Daha sonra Uluslararası Çalışma Örgütünün bu şirketleri ifşa etmesi için önemli bir rol üstlenecek. Ortada büyük bir savaş gerekçesi olmadığı halde, sivil insanların alınıp, asker olarak kullanılması uluslararası hukuki sistemi harekete geçirmesi lazım. Eğer dünya bu fiili karşılıksız bırakırsa, o zaman biz bir orman toplumuna dönüşmüş oluruz. Dolayısı ile biz davanın asıl amacına ulaşması için çalışıyoruz.
Sudanlı gençleri ülkelerinden alarak Abu Dabi’de kamplara götüren BAE’li yetkililer kim, elinizde bilgi mevcut mu?
Ele geçirdiğimiz belgeler, videolar ve diğer elimizde olanlar bunların yüzde 80’inin BAE’li olduğunu gösteriyor. Ben Abu Dabi’deki Kıyasi Kışlasından bahsediyorum. Bu kışlada, gençler silah altına alınıyor. Aranıyor ve telefonları ellerinden alınıyor.
Ancak bizim elde ettiğimiz bilgiler, videolar, bu organizasyonu yapan kişileri net olarak ortaya çıkartıyor. Onlarla konuşuyorlar. Gençlere verdikleri destek, askeri eğitim planlarının da tamamı elimizde mevcut. Hatta Abu Dabi’de yaşayan aracılık faaliyetleri yürüten Sudanlılar ile kışlada konferanslar veren BAE’lilerin de bilgisi elimizde var. Bunları günü geldiğinde kamuoyuyla paylaşacağız.
Sudan’da devletin bu konudaki tutumu nedir? Hükümet ve Egemenlik Konseyini kastediyorum.
Şu ana kadar, uzaktan veya yakından resmi herhangi bir açıklama yapılmadı. Bu çok garip bir şey. Şu anda, devrimle gelmiş olan yürütme kurumundan, bu gençlerin nasıl BAE’ye gittiğine ve Libya’da zarar gördüklerine dair açıklama gelmesi gerekiyor. Daha önce aileler büyükelçiliklerin önünde eylem yaptı, bu onların Sudan’a dönmesini hızlandırdı. Egemenlik Konseyi ve Hükümet, şu ana kadar Sudan sokağına bu konu hakkındaki resmi tutumunu herhangi bir şekilde açıklamadı. Halk tarafından göreve getirilen Başbakan Muhammed Hamduk’un çıkıp açıklama yapması gerekiyor.
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu