Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim 2018'de evlilik işlemleri için gittiği Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda vahşice katledildi.
Türkiye'nin yürüttüğü diplomasi işe yaradı
Suudi Arabistan'dan gelen infaz timi tarafından işlenen cinayet hala hafızalardaki tazeliğini koruyor. Riyad yönetimi önce inkar yolunu seçti. Ancak Türkiye'nin ortaya koyduğu deliller ve yürüttüğü etkin diplomasi işe yaradı. 18 gün sonra cinayeti itiraf etmek zorunda kaldı.
Adalet beklentisi karşılanmadı
Suudi Arabistan, olaya karışanların Türkiye'de yargılanmasına yönelik taleplere olumsuz yanıt verdi. Basına kapalı, şeffaflıktan uzak bir yargılama süreci başlattı. Ancak olayda sorumluluğu olduğu düşünülen üst düzey isimlere dokunulmadı.
15 kişiden 8'i hakkında hüküm verildi
Riyad Ceza Mahkemesi, 15 kişilik infaz timinden 8'i hakkında hüküm verdi. Sanıklardan 5'i 20'şer, 1'i 10, diğer 2'si 7'şer yıl hapis cezasına mahkum edildi.
Hala cevapsız sorular var
Aradan geçen 3 yıla rağmen hala cevapsız kalan sorular var. Onlardan biri de Kaşıkçı'nın cesedinin nerede olduğu.
Birleşmiş Milletler Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard hazırladığı raporda, Kaşıkçı'nın öldürülme koşullarının işkence eylemi oluşturduğunu, cesede halen ulaşılamamış olmasının "yok etme" suçunu teşkil ettiğini belirtti.
Biden yönetimi eleştirildi
Amerika Birleşik Devletleri'nin şubat ayında yayımlanan raporunda da Suudi Veliaht Prens'in sorumluluğuna işaret edildi. Ancak ona yönelik yaptırım kararı çıkmadı. Seçim kampanyası sürecinde Trump'ı eleştiren ve cinayetin sorumlularından hesap sorulacağını belirten Biden, birçok kesimden tepki aldı.
Kaşıkçı için adalet çağrısı
Kaşıkçı'nın öldürülmesinin 3'üncü yılında, Uluslararası Basın Enstitüsü'nden adalet çağrısı geldi. Yapılan açıklamada, "Suudi Arabistan elle tutulur bir bedel ödemedi" denildi. Suçluların gereken cezayı almamasına tepki gösterildi.