Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, uluslararası haber ajansı Reuters'a konuştu.
Cemal Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, cinayetin sorumlularının yargı önüne getirilmeleri ve cezalandırılmaları gerektiğini ifade etti.
Cengiz, sorumluların kim olduğunu bilmediğini söyledi.
Ancak, cinayetin Suudi konsolosluğunda gerçekleştiğini, bu durumda da Suudi otoritelerin cinayetten sorumlu olduğunu belirtti.
Kaşıkçı'nın nişanlısı Cengiz, Suudi kraliyet ailesinin kendisiyle iletişime geçmediğini, başsağlığı dilemediğini de sözlerine ekledi.
Trump'a çağrı
Middle East Monitor ve El Şark Forum’un Londra’da ortaklaşan düzenlediği “Cemal Kaşıkçı’yı Anma” programında konuşan Cengiz, İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda öldürülen gazetecinin arkadaşları arasında olmaktan büyük mutluluk ve onur duyduğunu söyledi.
Cengiz, fünyanın her yerinden insanların gösterdiği dayanışmaya minnettar olduğunu belirtti.
“Fakat Amerika başta olmak üzere birçok ülkedeki siyasi liderlerin şu ana kadar ortaya koyduğu tavırlarından dolayı büyük bir hayal kırıklığı içerisindeyim. Başkan Trump, gerçeğin ortaya çıkarılmasına ve adaletin tesisine yardım etmeli. Baskan Trump, nişanlımın cinayetinin üzerinin örtülmesine izin vermemeli. En tepedeki siyasetçiler dahil olmak üzere, bu barbar suça katılan hiç kimsenin üstü örtülmemelidir. Bu suçun üzeri asla örtülmemelidir.”
"Vatansever bir adamdı"
“Cemal'in yok oluşu kalbimde ve ruhumda derin bir boşluk bıraktı.” ifadesini kullanan Cengiz, “Cemal, bir çoğunuzun bildiği bir figürdü. Bazılarınız için kamusal bir figür ve diğerleriniz içinse yakın bir arkadaş. Fakat benim için o, öteki yarımdı. Beni tamamlayandı.” diye konuştu.
Kaşıkçı’nın sadece inandıklarını yazdığını ifade eden Cengiz, “Vatansever bir adamdı. Ülkesinin ve insanlarının davasına inanıyordu; yöneticilerinin çıkarlarına değil. Ülkesinde ve bölgemizde demokrasi, özgürlükler ve insan onurunun korunmasına inanıyordu.” görüşünü dile getirdi.
“Konsoloslukta kana susamış şeytani şahısların içeride Cemal’i beklediğini bilseydim Cemal'in o binaya girişini engellemek için elimden gelen her şeyi yapardım.” diyen Cengiz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fakat böyle bir barbarlığın, zalimliğin, böyle bir şeytanlığın Cemal’i beklediğini tahayyül dahi edememiştik. O günden sonra içimde büyüyen bir boşluk, tarifi imkansız bir acı var. O gün Cemal’in bedenini benden aldılar. Fakat onun ruhu, sevgisi, halen benimle. Bugün, milyonlar onun ideallerini paylaşıyor ve kalplerinde acısını hissediyorlar. Ölümü milyonlara ilham verdi. Cemal'in uğruna savaştığı şeyler şu anda milyonların görevi. Bu meşaleyi elden ele taşımalıyız.”
Kaşıkçı olayı
Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve aynı zamanda Washington Post gazetesi yazarı Cemal Kaşıkçı'dan, 2 Ekim Salı günü resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na gittikten sonra bir daha haber alınamamıştı.
Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın başkonsolosluktan çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti.
Kaynak: TRT Haber, AA, Reuters