Türk Silahlı Kuvvetleri Müşterek Özel Görev Kuvveti ve Koalisyon Hava Kuvvetlerince Suriye'nin kuzeyinde terör tehditlerine karşı başlatılan harekatın simge şehri Cerablus'un halkı, iç savaşın başlamasının ardından terör örgütleri PYD ve DAİŞ'in baskıları nedeniyle zor günler geçirdi.
6 yıl içerisinde terör örgütleri arasında birkaç kez el değiştiren ilçede huzur bulamayan vatandaşların tamamına yakını, sınırı geçerek Türkiye'ye sığındı. DAİŞ'in kontrolündeyken nüfusu 5 binin altına düşen Cerablus, Fırat Kalkanı Harekatı'nın ardından eski günlerine yeniden dönüyor.
Türkiye'nin desteğiyle altyapı eksikleri giderilen, içme suyu ve elektriğe kavuşan ve hızlı bir restorasyon süreci yaşayan ilçeye, Kurban Bayramı öncesi dönüşler başladı. 1 hafta içerisinde nüfusu 25 bine yükselen Cerablus'ta 2,5 yıl sonra özgür bir ortamda ilk bayramlarını kutlayan yöre halkı, yaralarını sarıp kenetlenmeye başladı.
Sokaklarını çocuk seslerinin şenlendirdiği Cerablus'ta evlerine dönen halk, bir yandan eksiklerini gideriyor diğer yandan bayram ziyaretleriyle geçmişi yad ediyor. Birkaç gün içersinde eksiklerini giderdikleri evlerinde bayram ziyaretine gelenleri ağırlayan Suriyeli aileler, Türkiye'den yapılan yardımlarla hazırladıkları yiyecekleri ikram ediyor.
Vatana dönmenin tarifi yok
4 çocuklu Selam ailesinin 2,5 yıl aradan sonra evlerinde bayramı kutlamanın ve gelen misafirleri ile oturup bayram sohbeti yapmanın heyecanı ve mutluluğuna şahit olundu.
Baba Yaser Selam, terörist DAİŞ zulmünden kaçıp ailesiyle Halep'e bağlı Azez ilçesine sığındığını söyledi.
Cerablus'un, Özgür Suriye Ordusu tarafından kurtarıldığını duyar duymaz ailesiyle dönme kararı aldıklarını ve evine geldiğini belirten Selam, vatanına dönme mutluluğunun tarifi olmadığını belirtti.
Bayram nedeniyle bütün akrabalarını evine davet ettiğini ifade eden Yaser, şöyle konuştu:
"Elhamdülillah, bayram geldi hepimiz toplandık, akrabalarımızı 1 yıldır görmüyorduk. Çocuklarım, yeğenlerim hepimiz bir aradayız, çok mutluyuz. Daha önceden buralarda bayram yoktu, tabii bizim için de bayram yoktu. Hepimiz bir yerdeydik, mutlu değildik. Bu yıl Türkiye'den bir doktor bize bir kurbanlık koç hediye etti. Ben ona ailem adına çok teşekkür ederim. Kurbanımızı kestik, etini komşularımıza dağıttık, kendimize de ayırdık. İnşallah Allah kabul eder. Türk devletine teşekkür ederim. Allah kendilerinden razı olsun. Türk halkına da teşekkür ederim, bize insani yardımda bulundukları için. Biz de onların kardeşi ve komşusuyuz."
"Her gün şükür namazı kılıyorum"
Anne Vahde de Cerablus'a geldikleri günden beri her gün şükür namazı kıldığını anlattı.
İki yıldan beri görmediği yeğenleriyle bu bayram bir arada olduğu için dua ettiğini dile getiren Vahde Yaser, çocuk ve vatan hasretine dayanmanın zor olduğunu aktardı.
Sevincini anlatırken gözyaşlarına hakim olamayan Vahde Yaser, "Hepimiz ehli sünnetiz ve kardeşiz. Hiçkimseyi istemiyoruz sadece Tayyip Erdoğan'ı istiyoruz. Tüm Araplar onu çok seviyor ve istiyor. Allah ondan razı olsun ve onu korusun. Zalimlerin elinden bizi korusun. Çocuklarla zaman geçirmek çok güzel, çok sevinçliyiz." diye konuştu.
Selam ailesini bayramlaşmaya gelen Faruk el-Bahri ise iç savaştan kaçarak 2 yıl önce Türkiye'ye sığındığını, ailesinin ise Cerablus'ta kaldığını söyledi.
Türkiye'nin kendilerine yaptığı yardımları hiç unutmayacaklarını vurgulayan el-Bahri, "Türkiye'ye teşekkür ediyoruz, Allah'a şükürler olsun bayramda arkadaşlarımızı, komşularımızı ve akrabalarımızı görebiliyoruz artık. Çok heyecanlıyız. Çok teşekkür ederiz her şey için. Çok mutlu olduk. Ben Yaser'i uzun zamandır görmüyordum. Onu gördüğüm ilk anda sarıldım. O anda vatanımda olduğumu hissettim." dedi. AA