ABD Uzay ve Havacılık Dairesinin (NASA)'nın California'daki Jet Tahrik Laboratuvarından yapılan açıklamada, Dawn keşif uydusunun Ceres'in yörüngesinden çektiği yüzey fotoğraflarında, eksen eğikliği sebebiyle karanlıkta kalan kutup bölgesinde büyük miktarda buzul birikimi görüldüğü belirtildi.
Dawn'ın çektiği fotoğraflar üzerinde detaylı inceleme yapan Alman Max Planck Güneş Sistemi Araştırma Enstitüsünden bir ekip, kuzey kutup bölgesinde daima gölgede kalan 634 kraterde inceleme yaptı. Karanlık alanların detaylı radyasyon analizlerini yapan ekip, kraterlerin tamamında buzul yansımaları olduğunu belirledi.
Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında yer alan cüce gezegen, Ay ve Merkür'den sonra gölge alanlarında kalıcı buzullar gözlenen üçüncü gök cismi oldu.
"Okyanus varsa, burada yaşam izleri olabileceğini varsayabiliriz."
Ceres'in gök taşı yağmurlarıyla gezegene taşınan su ve buzu, milyarlarca yıldır soğukta kalan krater tabanlarında biriktirdiği sanılıyor.
"Keşfedilen krater buzulları, Ceres'in kabuğunda suyun varlığını gösteriyor." diyen baş araştırmacı Doktor Thomas Platz, "Şimdi de gezegen yüzeyi altında bir okyanus olup olmadığını araştırıyoruz. Eğer böyle bir okyanus varsa, burada yaşam izleri olabileceğini varsayabiliriz." tespitinde bulundu.
950 kilometre çapıyla en büyük asteroit
Güneş Sistemi'nde 950 kilometre çapıyla en büyük asteroit olan Ceres, Güneş'e Dünya'dan üç kat uzaklıkta bulunuyor. Ancak güneş ışınlarının sınırlı etkisi cüce gezegende buzun erimesi ve yeniden biçimlenmesine elverişli ortamı sağlıyor.
Güneş sisteminin erken dönemlerindeki oluşumları yansıttığı düşünülen Ceres, astronomların yoğun ilgi gösterdiği bir gök cismi.
NASA'nın Dawn uzay aracı, Mart 2015'ten bu yana Ceres yörüngesinde incelemeler yapıyor.