“Project Medication” olarak bilinen projenin detayları, Amerikan Sivil Özgürlükler Sendikasının “Bilgi Edinme Hakkı Yasası” kapsamında mahkeme kararıyla elde ettiği “Sağlık Hizmetleri Ofisinin Gözaltı, Tutuklama ve Sorgulama Programına Katılımı Konusunda Sağlık Bakanının görüşleri” başlıklı raporda yer aldı.
CIA’nın üst düzey bir tıbbi yetkilisi tarafından kaleme alınan raporda, teşkilatın 2002 yılında ABD dışındaki gizli hapishanelerinde tutuklu terör şüphelileri üzerine işkencelere alternatif olarak sorgulama sırasında tutuklulara doğruyu söyletebilecek bir ilaç için Sağlık Hizmetlerinden yardım talep ettiği belirtildi.
Raporda CIA’nın 1950 ve 60'lı yıllarda "MK-ULTRA" olarak bilinen ilaçla sorgulama projesi kapsamında bu tür ilaçları kullandığı ancak işkencelere dayanabilen tutukluların bu ilaçlara da dirençli çıktığının tespit edildiğine dikkat çekildi.
CIA’nın bu ilaçları 149 kişi üzerinde denediği kaydedilen raporda, etken maddesi “midazolam” olan bir ilacın tercih edilebileceği kaydedildi.
Raporda, anksiyete hastalarında kullanılan “benzodiazepine” grubu ilaçların da kullanabileceği ancak bunların doktor kontrolünde yapılması gerektiğine işaret edildi.
Ayrıca raporda, projenin, sorgularda beyinde değişikliğe neden olan ilaçların kullanılmasını yasaklayan yasalara takılacağı ve işkenceye dirençli tutuklular üzerinde etkili olamayabileceği gerekçesiyle 2003’te Adalet Bakanlığına bildirilmeden rafa kaldırıldığı ifade edildi.
Amerikan Sivil Özgürlükler Sendikası Avukatı Dror Ladin, raporla ilgili açıklamasında, rapordaki en çarpıcı konunun CIA doktorlarının işkence yöntemlerine isteyerek katılması olduğunu belirtti.
CIA’nın işkence yöntemleri, ABD’de uzun yıllar büyük tartışmalara neden olmuştu.
Eski ABD Başkanı Barack Obama, 2009’da göreve geldikten kısa bir süre sonra bir başkanlık kararnamesiyle işkence ile sorgulama yöntemlerini yasaklamıştı.
Kaynak: AA