Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Pekin'de düzenlenen günlük basın toplantısında, yasanın, "Çin'in içişlerine açık müdahalede bulunduğunu", "ABD'nin Tayvan'a askeri desteğini teşvik ettiğini" ve "tek Çin ilkesini ihlal ettiğini" savundu.
ABD yönetimine Başkan Joe Biden'ın "Tayvan'ın bağımsızlığını desteklememe" sözünü yerine getirme çağrısı yapan Mao, yasayı kınadıklarını ve diplomatik kanallardan protesto ettiklerini belirtti.
Mao, yasanın Çin'i "tehdit" olarak resmettiğini, Çin şirketlerini baskı altına aldığını, iki ülke arasındaki olağan ekonomik, ticari ve insani ilişkileri kısıtladığını vurgulayan Mao, "ABD, soğuk savaş zihniyetinden ve ideolojik önyargılardan vazgeçmeli, ticaret ve diğer alanlarda Çin-ABD işbirliği için uygun ortamı yaratmalıdır." dedi.
Mao, ABD'nin iki ülke lideri arasında kasımda San Francisco şehrinde yapılan görüşmenin olumlu sonuçları üzerinde çalışması, yasanın menfi içeriğini uygulamaya geçirmemesi gerektiğini belirterek, "ABD tutumunda ısrar ederse Çin egemenliğini, güvenliğini, kalkınma haklarını ve çıkarlarını korumak adına güçlü ve kararlı tedbirleri alacaktır." ifadesini kullandı.
ABD hükümetinin 2024 mali yılı için savunma harcamalarını gerekçelendiren yasada Çin'in Hint-Pasifik bölgesinde "denizlerdeki aşırı egemenlik taleplerinin yarattığı tehditlere" dair hükümlerin yanı sıra Tayvan'ın kendi savunmasını güçlendirmesine destek için askeri yardım sağlanmasını öngören düzenlemeye yer verilmişti.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı ve ABD'nin tutumu
Çin Halk Cumhuriyeti'nin, kendi topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949'dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık ve egemenlik ihtilafı hala sürüyor.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini vurgulayarak Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkileri kesmesini şart koşuyor.
ABD, Çin ile diplomatik ilişki kurduğu 1979'dan bu yana "tek Çin" politikasını benimseyerek Pekin yönetimini tüm Çin'in meşru hükümeti olarak tanıyor.
Washington yönetimi, 1979 tarihli Tayvan İlişkileri Yasası'nda Ada'nın öz-savunmasını sağlayacak askeri kapasiteye sahip olması için destek vereceği ve bölgedeki statükoyu tek taraflı değiştirmeye yönelik eylemlere karşı çıkacağı taahhüdünde bulunmuştu.