Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, yaptığı açıklamada, Floyd'un ölümüyle ilgili gelişmeleri takip ettiklerini belirtti.
Sözcü Cao, siyahilerin hayatlarının önemli olduğunu vurgulayarak haklarının korunması gerektiğini kaydetti.
Azınlıklara karşı ırkçılığın ABD'de sosyal bir hastalık olduğuna işaret eden Cao, kolluk kuvvetlerinin karıştığı ırkçılığa dayalı şiddet olaylarının acil olarak ele alınması gerektiğini ifade etti.
Cao, ABD'nin, azınlıkların yasal haklarını korumak için yükümlülüklerini yerine getirmeye yönelik somut önlemler alacağını umduğunu sözlerine ekledi.
Çin'in ABD'yi ırkçılığı önlemeye çağırması tepki topladı
Çin'in ABD’yi azınlıklara karşı ırkçılığı önlemeye çağırması sosyal medyada tepkilere yol açtı.
Twitter'da çok sayıda kişi, Çin'in azınlık hakları ve ırkçılık konusunda söyleyecek sözü olmadığı yorumunu yaptı.
Çin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde insan hakları ihlallerinde bulunmak ve milyonlarca Uygur Türk'ünü "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırılan kamplarda zorla tutmakla suçlandı.
Hong Kong Özel İdari Bölgesi'ndeki demokrasi yanlısı göstericilerin Çin tarafından "Ulusal Güvenlik Yasası" ile baskı altına alınmaya çalışıldığı kaydedildi.
Çin'de yabancıların özellikle de siyahilerin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ikinci dalgasından sorumlu tutularak evlerinden tahliye edildiği, alışveriş merkezleri, restoranlar ve hastaneler dahil kamusal alanlara alınmadığı, evlerinden ve kaldıkları otellerden çıkarılıp sokaklarda darbedildiği iddia edilmişti.
"Nefes alamıyorum" feryadı, polis şiddetini gündeme taşıdı
46 yaşındaki George Floyd, pazartesi günü dolandırıcılık şüphesiyle Minneapolis’te gözaltına alınırken, bir polisin uzun süre ensesine diziyle basması nedeniyle dakikalarca "Nefes alamıyorum" diye yalvarmıştı.
Floyd'un, olay yerine gelen acil sağlık ekipleri tarafından kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği belirtilirken, yoldan geçen vatandaşların cep telefonlarıyla kaydettiği görüntüler sosyal medyada büyük tepki toplamıştı.
Görüntüler, ülkede siyahilere yönelik polis şiddeti tartışmalarını tekrar alevlendirmiş ve Minneapolis başta olmak üzere birçok şehirde protestolara yol açmıştı.
Eyalette acil durum ilan edilirken, durumu kontrol altına almaları için Ulusal Muhafızlar da görevlendirilmişti.