Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cao Licien, yaptığı açıklamada, ABD Kongresi'nin kabul ettiği 2022 Konsolide Bütçe Yasası'nda Tayvan'a 250 milyon dolara Arazi Bilgi İletişim Sistemi (FICS) satışına onay verilmesinin, "tek Çin" ilkesine ve ABD ile Çin arasında diplomatik ilişkileri kuran Üç Ortak Bildiri'nin hükümlerine aykırı olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Çin'in iç işlerine açık müdahale niteliğindeki satışın, ABD-Çin ilişkilerine olduğu kadar Tayvan Boğazı'ndaki barış ve istikrara da zarar vereceğini savunan Sözcü Cao, "ABD'yi, Tayvan ile askeri ilişkilerini kesmeye ve adaya silah satışını sona erdirmeye çağırıyoruz" dedi.
Harita maddesi tartışmaya sebep oldu
Öte yandan yasada yer alan bir diğer maddede "yasa kapsamındaki fonların Tayvan'ın sosyal ve ekonomik sistemini yanlış betimleyen haritaların üretilmesi, sipariş edilmesi veya sergilenmesi için kullanılamayacağına" yönelik ifadeler de Çin'in eleştirisine sebep oldu.
Cao, ABD'nin Tayvan haritasını öne sürerek siyasi manipülasyon amaçladığını, "tek Çin" yerine "iki Çin" veya "Çin ve Tayvan"ın bulunduğu izlenimini yaratmaya çalıştığını öne sürdü.
Tayvan'ın Çin'in ayrılmaz parçası olduğunu vurgulayan Cao, "Doğru harita bu gerçeği temel almalıdır. ABD'yi, 'Tayvan kartını' oynamanın, ateşle oynamakla eşdeğer olduğu konusunda uyarıyoruz. Bu tavır, yalnızca Tayvan'ı tehlikeli duruma sürüklemekle kalmayacak, ABD tarafı için de katlanılmaz sonuçlara yol açacaktır" ifadelerini kullandı.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Mao Zedong liderliğindeki Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çan Kayşek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etmişti.
Bu girişim, Çin tarafından kabul edilmese de Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etmişti. 1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale gelmişti.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın dünya ülkeleriyle müstakil diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.