South China Morning Post'da yayınlanan resmi bir rapora göre Pekin, karada olduğundan tahminen bin kat daha fazla rezervi olan deniz suyundan uranyum çıkarabilen bir cihaz inşa etmek istiyor.
Çin’in denizden uranyum çıkarma planı yapay bir güneş yapmak kadar zor.
Ancak yapılması durumunda, radyoaktif elementi deniz suyundan arıtarak yeni nükleer santrallerini besleyebilecek.
Çin okyanustan uranyum çıkarma tesisi için 2026 yılına kadar inşaata başlamayı planlıyor.
İnşaatın tamamlanması yıllar sürebilir ve büyük bir harcamaya yol açabilir.
Çin’in amacı batı ülkelerine enerji bağımlılığını sona erdirmek.
Enerji bağımlılığı Çin’in yumuşak karnı
Uzun zamandır, Çin’in enerji ihtiyaçlarını karşılamak için diğer ülkelere bel bağlaması stratejik zayıflık olarak görülüyor.
Bunu daha da kötüleştiren, Çin'in çok az doğal enerji kaynağına sahip olması.
Çin’in bazı küçük petrol ve doğalgaz rezervleri yetersiz kalıyor.
Çin aynı zamanda Fransa'dan daha az uranyum rezervine sahip.
Çin önemli çalışmalar yaptı ancak yetersiz
Çin konuya ilişkin halihazırda birçok çalışma yapıyor.
Pekin, yeni gaz boru hatları inşa etmek için Rusya ile iş birliği yaptı ve aynı zamanda muazzam petrol rezervlerine sahip Güney Çin Denizi üzerindeki hakimiyetini pekiştirdi.
Güneş panelleri, rüzgar çiftlikleri, elektrikli araçlar ve nükleer enerji dahil olmak üzere yenilenebilir ve temiz kaynaklara büyük yatırımlar yaptı.
Geçtiğimiz on yıl içinde Pekin, Nijer, Namibya, Kazakistan, Özbekistan ve Kanada'daki uranyum madenlerinde hisse sahibi oldu.
Ancak bunlar yeterli görülmüyor.
Çin'in 2030'a kadar en yüksek emisyon hedefine ulaşmasını ve 2060'a kadar karbon nötrlüğüne ulaşmasını istiyor. Bu, kömüre olan bağımlılığını ortadan kaldırması gerektiği anlamına geliyor
Resmi bir tahmine göre Çin 2035 yılına kadar yılda yaklaşık 35 bin ton uranyuma ihtiyaç duyacak, yani rezervleri beş yıldan daha kısa bir sürede tükenecek.