Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Çin liderinin Fransa'yı ziyaretinde Orta Doğu'daki duruma ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
Liderler, açıklamada, Gazze'de sivillerin uluslararası insancıl hukuka uygun olarak korunmasının zorunlu olduğunu, böyle bir harekatın Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine ve bölgede daha geniş ölçekli insani felakete yol açacağını vurguladı.
Çin ve Fransa'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) daimi üyeleri olarak uluslararası güvenliğe ve istikrara yönelik tehditlere uluslararası hukuka uygun yapıcı çözümler bulmak için birlikte çalıştığı belirtilen açıklamada, "Çin ve Fransa, terörist şiddet eylemleri ve sivillere yönelik ayrım gözetmeyen saldırılar dahil, uluslararası insancıl hukukun her türlü ihlalini kınamaktadır." denildi.
Açıklamada, Gazze'de sivillerin korunmasının uluslararası insancıl hukuka göre mutlak zorunluluk olduğunun altı çizilerek, şunlar kaydedildi:
"İki lider, İsrail'in Refah'a yönelik, Filistinlilerin zorla yerinden edilmesiyle büyük ölçekli insani felakete yol açacak harekatına karşı olduklarını ifade eder."
"Sınır geçişleri ve ihtiyaç koridorları açık tutulmalı"
Şi ve Macron, Gazze'ye büyük ölçekli insani yardımların ulaştırılması ve bölgedeki sivillerin korunması için acil ve sürdürülebilir ateşkesin önemine dikkati çekti.
Tüm esirlerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulunan liderler, Birleşmiş Milletler kararlarının, özellikle BMGK'nin 2712, 2720 ve 2728 sayılı kararlarının uygulanmasının tüm taraflar için barış ve güvenliğin sağlanmasının yegane yolu olduğunu vurguladı.
Liderler, sınır geçişlerinin ve ihtiyaç koridorlarının açık tutularak Gazze Şeridi'nin tümüne hızlı, güvenli, engelsiz ve sürdürülebilir insani yardım ulaştırılmasına olanak sağlanması gerektiğine işaret ederek, uluslararası insani yardım çabalarında eşgüdümünün güçlendirilmesi çağrısında bulundu.
Tüm tarafların sahada gerilimi yükseltecek tek taraflı tedbirlerden kaçınması gerektiğinin altını çizen liderler, bu bağlamda İsrail'in işgal altındaki topraklarda yerleşim yerleri inşa etme siyasetini kınadıklarını bildirdi.
Liderler, yasa dışı yerleşimlerin uluslararası hukuku ihlal ettiğini, kalıcı barışın ve Filistin Devleti'nin kurulması olasılığının önünde engel oluşturduğunu vurguladı.
İsrail ve Filistin'in yan yana, barış ve güvenlik içinde yaşayacağı, 1967 sınırları temelinde, başkenti Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin Devleti'nin kurulduğu iki devleti çözümün somut şekilde uygulanması için kararlı ve geri çevrilmez bir siyasi sürecin yeniden başlatılması çağrısında bulunan liderler, Gazze'nin gelecekteki yönetiminin iki devletli çözümden ayrılamayacağını kaydetti.