Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Müslümanlara yönelik uzun zamandır varlığı inkar edilen ve yeni bir düzenlemeyle yasal hale getirilen "mesleki eğitim merkezleri" adı altındaki kamplarda, çeşitli mesleklere yönelik eğitim verileceği iddia edildi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi Valisi Şöhret Zakir, Şinhua ajansına verdiği mülakatta, yerel Halk Kongresi'nin geçen hafta bölgede tartışmalı kamplarla ilgili yaptığı düzenlemeye dair, "aşırıcılıktan etkilenenlerin" katılacağı mesleki eğitim merkezlerinde ilk aşamada Çince öğretileceğini söyledi.
Bu eğitimin ikinci aşamasında, "anayasa, ceza hukuku, aşırıcılıkla mücadele eğitimi" verileceğini aktaran Zakir, üçüncü aşamada ise bu kişilerin istihdam edilmesi için kuaförlükten elektronik cihazların montajına, e-ticaretten terziliğe birçok alanda mesleki eğitim verileceğini savundu.
Aşırıcılıktan etkilendiği gerekçesiyle merkezlere alınan kişilere, kendi inanç ve geleneklerine göre yemek verileceğini, iyi yaşam koşullarının sunulacağını öne süren Vali Zakir, bu merkezlerin amacının, "terör ve aşırıcılığı besleyen çevreyi ortadan kaldırmak" ve "şiddetli terör aktivitelerini meydana gelmeden durdurmak" olduğunu öne sürdü.
Sincan Valisi Zakir, bu kamplarda kaç kişi olduğunu ise belirtmedi.
Aşırıcılıkla Mücadele Düzenlemesi
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yerel meclis olarak görev yapan Halk Kongresi, geçen hafta "Sincan Uygur Özerk Bölgesi Aşırıcılıkla Mücadele Düzenlemesi"ni, bölgede mesleki eğitim merkezlerinin kurulmasına izin verilebilecek şekilde revize etmişti.
Bu merkezlerin, Çince yazma ve konuşma üzerine eğitim sağlayacağı belirtilirken, bölgedeki idari mekanizmaların, eğitim ve dönüşüm sisteminin standartlaşması ve yasallaşmasını teşvik etmek için bu eğitim merkezlerini organize ve koordine etmekten sorumlu olacağı ifade edilmişti.
Ülkede tanımı tam olarak yapılmayan "aşırıcılıkla mücadele düzenlemesini" ihlal edenlerin, Terörle Mücadele Kanunu, Kamu Güvenliği İdareleri Ceza Hukuku ve Sincan'ın terörle mücadele düzenlemelerine göre cezalandırılacağı bildirilmişti.
Diğer yandan Hong Kong ve yurt dışında yayın yapan birçok yayın kuruluşu, düzenlemedeki revizyonu "Sincan'da eğitim kamplarını tanımak için kanun değişti" başlığıyla okuyucularına duyurmuştu.
Çin'e uluslararası kurumlardan tepkiler
Birleşmiş Milletler (BM) Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesinin (İHOP) Çin'de ayrımcılığa uğrayan topluluklarla ilgili İsviçre'nin Cenevre kentinde ağustosta düzenlediği toplantıya katılan insan hakları kuruluşları, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yerel yöneticilerin siyasi olarak sakıncalı tutumlar içinde olduğunu iddia ettiği bireyleri, siyasi eğitim merkezlerinde alıkoyduğunu açıklamıştı.
Örgüt temsilcileri, herhangi bir yargı kararına dayanmadan hürriyetinden alıkonulan kişi sayısının 3 milyonu bulduğunu iddia etmişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise Çin hükümetinin, ülkenin kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslüman Uygurlara ''sistematik insan hakları ihlallerinde bulunduğunu'' duyurmuştu.
Çinli yetkililer defalarca yalanlamıştı
Suçlamaları o dönem reddeden Pekin yönetimi, Çin'deki etnik azınlıkların dini özgürlüklerinin kanunlarla korunduğunu savunmuştu.
Eğitim kamplarının varlığı konusunda yurt dışından gelen sert eleştirilere yanıt veren Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüleri, farklı dönemlerde defalarca bu kampların varlığını kesin bir dille yalanlayan açıklamalar yapmıştı.
Kaynak: AA