Ulusal Sağlık Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, Çin ana karasında son 24 saatte hastalık belirtisi gösteren 239, göstermeyen 1550 vaka saptandı, yurt dışı kaynaklı 71 vaka kayıtlara geçti.
Vakaların büyük bölümü ülkenin en büyük şehri Şanghay'da görüldü. Kentte hastalık belirtisi gösteren 166, göstermeyen 1203 vaka tespit edildi, 3 kişi öldü.
Kentte günlük vaka sayısı 24 Mart'tan bu yana en düşük seviyeye gerilerken, şehir yönetimi alışveriş merkezleri, süpermarketler, restoranlar, berberler ve diğer işletmelerin yarından itibaren kademeli olarak faaliyete geçeceğini duyurdu.
Nüfusu 26 milyonu aşan kentte 28 Mart'ta başlayan kapanma, vakalar azalmadığı için belirsiz süreyle uzatılmıştı. Kısıtlamaların karantina bölgeleri dışında vaka görülmeyen yerlerde kaldırılacağının bildirilmesine rağmen tedbirler, şehrin büyük bölümünde sürüyor.
Halen şehirdeki 1625 zincir süpermarketten yalnızca 183'ü alıverişe açık. 1010 market çevrim içi siparişle çalışırken, geri kalanlar kapılarını kapatmış durumda.
Şehir yönetimi, 20 Mayıs’ta karantina bölgeleri dışında "sıfır vaka" hedefine ulaşılmayı hedeflendiğini açıklamıştı.
Pekin'de tedbirler sürüyor
Başkent Pekin'de de ilk kez 22 Nisan'da görülen Omicron varyantını taşıyan yerel kaynaklı vakaların yol açtığı COVID-19 salgını sürüyor. Kentte son 24 saatte hastalık belirtisi gösteren 33, göstermeyen 8 vaka tespit edildi.
12 merkez ilçede 3 gün boyunca yeni tur toplu testler yapılırken, vakaların yoğun olduğu Çaoyang, Fangşan ve Şunyi ilçelerinde taksi ve mobil taksi hizmetleri durduruldu.
Kentte anaokulları ile ilk ve orta dereceli okullar çevrim içi eğitimi sürdürürken, restoranlar yalnızca sipariş hizmeti veriyor. Spor salonları, sinemalar ve diğer kapalı eğlence merkezleri geçici süreyle kapatılmış durumda.
Nüfusu 21 milyonu aşan metropolde, Şanghay'dakine benzer bir kapanmayı gerektirecek yayılma ihtimali kaygı yaratıyor.
COVID-19 salgınında ilk vakaların ortaya çıktığı Çin ana karasında bugüne kadar 221 bin 804 vaka tespit edildi, 5 bin 209 kişi öldü.
Hong Kong
Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde COVID-19'un Omicron varyantına bağlı yerel kaynaklı vakaların yol açtığı 5. dalganın etkisi azalarak sürüyor.
Sağlık Koruma Merkezinden yapılan açıklamaya göre, kentte son 24 saatte 33'ü yurt dışı kaynaklı 284 COVID-19 vakası tespit edildi, 1 kişi yaşamını yitirdi.
Yaklaşık 7,6 milyon nüfuslu Hong Kong'da bugüne dek 1 milyon 208 bin 247 vaka görüldü, 1000'den fazla vaka kaydedilirken, 9 bin 360 kişi yaşamını yitirdi.
Omicron vakaları, "sıfır vaka" stratejisi için sınamaya dönüştü
Bulaşıcılığı yüksek Omicron varyantının ortaya çıkardığı tablo, Çin'in COVID-19'a karşı "sıfır vaka" stratejisi için sınamaya dönüştü.
COVID-19 vakalarını ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen strateji, karantina, seyahat kısıtlamaları ve toplu testler gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri gerektiriyor. Önlemler, hayatın olağan akışına müdahalesi ve maliyeti açısından zaman zaman tartışmalara yol açıyor.
Diğer ülkeler, COVID-19'a karşı salgın koruma tedbirlerini büyük ölçüde kaldırıp normalleşmeye giderken, Çin'in mücadele stratejisini zaman içinde nasıl uyarlayacağı belirsizliğini koruyor.
Tayvan
Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan'da da günlük COVID-19 vakalarının sayısındaki artış devam ediyor.
Salgın Komuta Merkezinden yapılan açıklamaya göre, son 24 saatte yerel kaynaklı 63 bin 964, dış kaynaklı 77 vaka tespit edildi, 40 kişi öldü.
COVID-19 salgınını başından itibaren kontrol altında tutmakta başarı sağlayan Tayvan'da vakaların mart sonundan itibaren katlanarak artması dikkati çekiyor.
Yaklaşık 23,8 milyon nüfuslu Ada'da günlük vaka sayısı 15 Nisan'da ilk defa 1000'in üstüne çıkarken 28 Nisan'da ise 10 bin, 3 Mayıs'ta 20 bin, 7 Mayıs'ta 40 bin, 10 Mayıs'ta 50 bin ve 12 Mayıs'ta 60 bin eşiğini geçmişti.
Salgın dalgasının Çin ana karası ve Hong Kong'da olduğu gibi, Omicron varyantının yayılmasının sonucu olduğu tahmin ediliyor.
Tayvan otoriteleri, vaka artışı karşısında ilave koruma tedbirleri alma yoluna gitmiyor. Ada'da, Çin ana karasından farklı olarak "virüsle yaşama uyum" stratejisine geçilmekte olduğu gözleniyor.