Çin'in Washington Büyükelçisi Sui: Temel çıkarlardan taviz vermeyeceğiz

Şinhua'nın haberine göre, Sui, Alaska'nın Anchorage kentinde Çinli basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sui, ülkeler arasındaki diyalog ve iletişim için ön koşulun asgari düzeyde eşitlik ve karşılıklı saygı olması gerektiğini vurguladı.

Büyükelçi Sui, "Çin'in egemenliği, toprak bütünlüğü ve ulusal birliğiyle ilgili konular da dahil olmak üzere temel çıkarlardan taviz vermeyeceğiz" dedi.

"Çin teslim olmayacak"

Taraflar arasındaki tek bir görüşmenin tüm sorunları çözmeyeceğine işaret eden Sui, Çin'in diyalogdan "fayda sağlamak" adına "bazı tek taraflı talepleri" kabul etmeyeceğini ve "teslim olmayacağını" söyledi.

Sui, diyaloğun iki taraf arasında samimi, yapıcı, rasyonel bir konuşmayı ve iletişim sürecini harekete geçirebileceğini umduğunu söyleyerek "Eğer bunu yapabilirsek bu diyaloğun başarılı olacağını düşünüyorum. Umarım her iki taraf da samimiyetle gelir ve daha iyi bir karşılıklı anlayışla buradan ayrılır" açıklamasını yaptı.

"ABD politikalarına karşı şüphe var"

ABD'nin Çin'le görüşmesinden önce diğer ülkelerle yaptığı görüşmelerin yararlı olmayacağına dikkati çeken Sui, "Çin tarafıyla görüşmek istediğiniz herhangi bir sorununuz varsa açıkça konuşabilirsiniz" dedi.

Sui, bazı ABD müttefikleri de dahil olmak üzere Asya'daki çoğu ülkenin ABD politikalarına karşı bazı şüphe ve endişeleri olduğunu vurguladı.

ABD ve Çin dışişleri bakanları, Alaska'da bir araya gelecek

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile bugün Alaska'da bir araya gelerek iki ülke ilişkilerini ele alması bekleniyor. Görüşmelere, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Dışişleri Komisyonu Başkanı Yang Jiechi de katılacak.

Biden yönetimi ile Çin arasındaki "ilk üst düzey temas" olarak önem taşıyan görüşmenin, Blinken'ın Japonya ve Güney Kore ziyaretlerinin hemen ardından gerçekleşmesi dikkati çekti.

Biden yönetiminin 4 Mart'ta açıkladığı Ulusal Güvenlik Strateji Kılavuzu'nda Çin, "ABD'nin küresel ölçekteki rakibi" olarak tanımlanmış ve hem ekonomik hem de askeri alanda Pekin ile rekabetin koşullarına vurgu yapılmıştı.