Çinli üst düzey diplomat Vang, AB'ye "küresel istikrar için işbirliği" çağrısı yaptı

Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Vang, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile Almanya'da düzenlenen 59. Münih Güvenlik Konferansı kapsamında görüşme gerçekleştirdi.

Görüşmede Çin ve Avrupa'nın "rakip" olmadığını ifade eden Vang, tarafların, açıklık ve işbirliğini sürdürerek ekonomik bağların koparılmasına yönelik girişimlere direnmesini, küresel üretim ve tedarik zincirlerinin istikrarını korumak için birlikte çalışmasını istedi.

Vang, COVID-19 salgınının etkilerinin atlatıldığını, Avrupa ve dünya ile etkileşimlerini yeniden başlatmaya hazır olduğunu belirterek, Çin-AB Liderler Zirvesi'nin tekrarlanmasını dilediklerini aktardı.

AB, görüşmeye ilişkin resmi bir açıklama yapmazken, Borrell, kişisel Twitter hesabında yaptığı paylaşımda, Vang ile anlaşmazlıklar dahil ortak endişe kaynağı sorunlarda iletişimin artırılmasında mutabık olduklarını kaydetti.

Borrell, "AB'nin, Rusya'nın Ukrayna ile savaşı konusunda tutumunu hatırlatarak, Çin'in Rusya'ya saldırganlığa son verilmesi için telkinde bulunması gerektiğini aktardım." ifadesini kullandı.

Çin ve Avrupa

Çinli üst düzey diplomat Vang, dün konferansın "Çin'in dünyadaki yeri" konulu oturumunda yaptığı konuşmada, Çin-Avrupa ilişkileri ile Ukrayna Savaşı'na dair değerlendirmelerde bulunmuştu.

Konuşmasında bugünün dünyasını daha güvenli hale getirmenin, Çin ve Avrupa’nın yapacağı tercihlere bağlı olduğuna işaret eden Vang, "Diyaloğu ve işbirliğini tercih edersek bloklar arası cepheleşme ortaya çıkmayacaktır. Barışı ve istikrarı tercih edersek yeni bir Soğuk Savaş olmayacaktır. Açıklığı ve kazan-kazan işbirliğini tercih edersek, küresel kalkınma ve refah umudu artacaktır." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Vang, Çin ve Avrupa'nın Ukrayna Savaşı'nı durdurmak için neler yapılabileceğine kafa yorması gerektiğine dikkati çekerek, Avrupa ülkelerinin kıtanın hangi çerçevede kalıcı barışa kavuşabileceğini, savaşı durdurmak için Avrupa'nın nasıl bir rol oynayabileceğini ve kendi "stratejik özerkliğini" nasıl ortaya koyabileceğini düşünmesi gerektiğinin altını çizmişti.