Parçalı Bulutlu 3.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
10.01.2020 15:39

Coğrafya gerçekten kader midir? Huzurun uğramadığı bir Libya hikayesi

TRT Haber Muhabiri Elif Akkuş, Trablus'taki halkın durumunu ve bölgedeki izlenimlerini TRT Haber için kaleme aldı. İşte Akkuş'un gözünden Türkiye'nin Libya için umut olma öyküsü...

Coğrafya gerçekten kader midir? Huzurun uğramadığı bir Libya hikayesi

Trablus'ta Şehitler Meydanı'na giderken, sokak arasında okuldan çıkan çocuklar dikkatimi çekti. Hepsinin yüzü yere bakıyor. Sanki bir suç işlemiş gibi. Hiçbiri gülmüyor, sanki çocuk değillermiş gibi. Ve hepsi umutsuz, sanki haksızlarmış gibi. 

Araba trafiğe takıldı, İstanbul trafiğini aratmayacak hali var buradaki trafiğin de.

Öylece izledim öğrencileri. Bir tek an gülümsediklerini görmek istedim. Hiç gülmediler, hiç gülümsemediler. Bir tanesiyle göz göze geldik, farketti onları izlediğimi. 

Coğrafya gerçekten kader midir? Huzurun uğramadığı bir Libya hikayesi

Öylece baktı yüzüme, tepkisiz, boş ve umutsuz. Ve yoluna devam etti. 8 ile 13-14 yaş arasındaki çocuklardan bahsediyorum. Hayatın ne olduğunu bile tam kavrayamayacak yaştaki çocuklar nasıl umutsuz olur. Umutsuzluğu nasıl bilir ve yüzündeki tüm tepkisizliğiyle bunu tüm varlığında taşır? Başı neden dik gezmez. 

Trafik açıldı, Şehitler Meydanı'na vardık. Birkaç kişi meydanda kuşlara yem veriyor. Dışarı çıkmaktan endişe duymayan ya da duysa bile çocuğuna yarım saat hava aldırmak isteyen.

Kuş beslemek Libya'daki en büyük etkinliklerden biri. Özellikle de küçük çocuğu olanlar için. Oradaki çocuklar da gülmüyor. Kuş besliyor annesinin yanına gidiyor, babası kucağına alıyor. Ama asla gülmüyor.

Coğrafya gerçekten kader midir? Huzurun uğramadığı bir Libya hikayesi

Akşam bir haber geliyor. Darbeci Hafter Harp Akademileri'ne saldırdı.

Kameraman arkadaşım Aykut Olgun'la yaralıların getirildiği hastaneye gidiyoruz. Mahşer yeri gibi. Hastane bahçesinde öfke, acı, çaresizlik birbirine karışmış. Gözyaşları akamayacak kadar kurumuş artık. Hastanenin içine giriyoruz. Bir polis beni takip edin diyor. Vardığımız odada 5 gencecik çocuğun cesedi. Libya'nın geleceği, 5 genç, saldırıda ölmüş. Yerde botları, çorapları kan içinde.

Başka bir odaya geçiyoruz. Gencecik başka cenazeler. Koridorda ilerliyoruz, sağlık personeli canla başla koşturuyor. Vardığımız yer ameliyathane. 4 ayrı odada ağır yaralanan Harp Akademili gençler hayatta kalsın diye mücadele veriliyor.

Ameliyathaneden çıkıp hastanenin giriş kapısına geliyoruz. O öğrencilerin annesi, babası, yakınları..

Coğrafya gerçekten kader midir? Huzurun uğramadığı bir Libya hikayesi

Bir baba gözüme çarpıyor. Hastane binasının kapısından koşarak giriyor, bir anda duruyor. Girişteki iskemlelerden birine oturuyor. Sonra karısı geliyor yanına. O da oturuyor. İnsan içinden nasıl ağlar, gözyaşları nasıl akmaz ama içine içine nasıl ağlar, canlı halini karşımda görüyorum. Evladı yaşıyor mu ölü mü diye korkarak, acı çekerek hastaneye gelip o kapıda kalakalmak, gerçeği öğrenmekten korkmak ne demek o insanların yüzlerinden okunuyor. Yukarıdaki cenazelerden birinin mi sahibi onlar, yoksa ağır yaralanan gençlerden birinin mi bilmiyorum. Onlar da bunu öğrenmeye hazır değil zaten.

Çatışmalardan yorulan, sokağa çıkmaya korkan Libya halkı gece yarısı Şehitler Meydanı'na akın ediyor, "yeter" diye. Libya halkı sadece çatışmalardan değil, yaşamaktan da yorgun artık. İsyan ediyorlar, hem darbeci General Hafter'e hem de tüm destekçilerine. Gün içinde selalar susmuyor, saldırılarda ölen tüm siviller için.

Sonra bir açıklama geliyor, 2 günde 14 çocuk hayatını kaybetti darbeci Hafter'in saldırıları nedeniyle. 14 çocuk...

Çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler, yaşlılar...

İnsanlar ölüyor Libya'da...

Coğrafya gerçekten kader midir? Huzurun uğramadığı bir Libya hikayesi

Neredeyse her gün insanlar ölüyor. Terörle mücadele iddiasıyla başlattığı saldırılarda Hafter, Libya halkını öldürüyor. Bir yandan bu ülkenin gençleri cephede mücadele ediyor. Yaşadığı topraklar için, o topraklara huzur gelmesi için. O toprakları hiç kimse gele geçirip daha fazla acı çektirmemesi için.

Cephede canını ortaya koyan gençler, kardeşlerini, arkadaşlarını kaybediyor saldırılarda. Ama vazgeçmiyor. Darbeci General Hafter arka arkaya Trablus'u işgal hedefi koyarken, hayatını kaybeden her sivil, cephede mücadele veren insanlar için "Trablus'u sana vermeyeceğiz Hafter" yeminine dönüşüyor.

Defalarca masaya oturan ve her defasında tokalaştıktan sonra saldırılarına devam eden Hafter, ateşkesi, masada bir çözümü kabul etmiyor. Eğer bu şekilde devam ederse, bölgeye istikrar gelene, Hafter etkisiz hale getirilene kadar daha çok çocuk, genç, kadın ve erkek ölecek Libya'da...

Coğrafya gerçekten kader midir? Huzurun uğramadığı bir Libya hikayesi

Çünkü net olan birşey var ki o da Hafter'in Libya halkının canını, geleceğini hiçe saydığı. Ona destek veren ülkeler, başka bir ülkedeki saldırıları kınarken, Libya'da onlarca insanın ölümünden sorumlu.

Ve son zamanlarda o çok duyduğumuz söz aklımızın bir köşesine kazınıyor;

"Coğrafya kaderdir..."

Coğrafya gerçekten kader midir? Sadece Libya'da değil, dünyanın birçok noktasında ölen insanların, çocukların, gençlerin ölümüne karşı bu denli umursamaz olmayı sağlayan bu bakış açısına duyulan inanç mıdır? Sadece bir an için, Türkiye'de değil de Libya'da dünyaya geldiğinizi düşünün. 

Gözünün içine baktığınız, büyüttüğünüz, ülkesine hizmet etsin diye askeri okula gönderdiğiniz oğlunuzun, gencecik bedenini size cenaze olarak teslim ettiklerini. Ve sonra dünyanın büyük kısmının bunu "coğrafya kaderdir" olarak algıladığını ve normalleştirdiğini. Hissettiğiniz öfkeyi, Libya halkı bitmeyen çatışmalar nedeniyle her an hissediyor. Özellikle çocuklarını toprağa vermek zorunda kalan binlerce insan.

Coğrafya gerçekten kader midir? Huzurun uğramadığı bir Libya hikayesi

Türkiye işte bu nedenle Libya için umut. O nedenle Türkiye'den beklenti çok büyük. Çünkü Libya kendi içinde çıkış yolunu bulamıyor. Çünkü Libya sadece Hafter'le değil, arkasında ona destek veren ülkelerle de mücadele ediyor. Ve bu mücadelede geleceğini, gençlerini, çocuklarını toprağa veriyor.

Bir de vatanına sahip çıkmak yerine, Hafter Trablus'u ele geçirirse ihtimali üzerine bu ölümlere öylece uzaktan bakıp hiç tepki göstermeyenler var. Onlar da o ölen tüm insanların aileleri ve sevdiklerinin gözünde Libya'nın geleceğine ihanet ediyor.  

Kaynak: TRT Haber

Sıradaki Haber
Kenya halkına "istilacı çekirgeleri yiyin" tavsiyesi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz