Ülkesi için gösterdiği direnişle Libya'da sembol haline gelen bir isim Ömer Muhtar.
Ülkesini işgal etmek isteyenlere karşı ilk direnişini Kufra’daki Zaviye Borku bölgesinde yaptı. Fransızların işgalini önlemek için savaştı.
Daha sonra tarihler 27 Eylül 1911’i gösterdiğinde İtalya’nın Trablusgarp’a çıkarma yapması üzerine harekete geçti. Ubeyd kabilesini savaşa hazırladı ve bin kişilik bir ordu kurdu.
Ömer Muhtar, Libya'da İtalyan güçlerine karşı çıkanların başında geldi. Kabilesiyle birlikte uzun süre dağlarda yaşadı ve İtalyanlara baskın düzenledi.
Uşi Anlaşması ile Osmanlı'nın kuvvetlerini bölgeden çekmesinin üzerine Ömer Muhtar, ara buluculukla görevlendirildi ve Berka bölgesinin kumandasını üstlendi.
Sonra Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Afrika grup komutanı oldu.
1923 yılında Mısır'da Arap ve İslam dünyasına çağrı yaptı. İtalyan güçleri burada harekete geçti ve Ömer Muhtar'la görüşmek üzere Mısır'a bir heyet gönderdi. Bu heyetle yapılan görüşme Ömer Muhtar isminin Libya için sembol olmasındaki en önemli noktaydı. İtalyan güçleri, Ömer Muhtar'a Mısır'da yaşamasını ve savaştan vazgeçmesini söyledi, çeşitli vaatler de verdiler. Ömer Muhtar, İtalyan heyetinin tüm tekliflerini reddetti. 1923 yılında savaşa dönerken İtalyanların saldırısına uğradı ve kurtuldu.
Balkan Savaşı'nın patlak vermesiyle Osmanlı Birlikleri Anadolu'ya döndü. Bu sırada İtalyanlar Trablusgarp'a bağlı Trablus, Fizan ve Sirenayka'yı ele geçirdi.
Ancak Ömer Muhtar ne ülkesi için savaşmaktan vazgeçti ne de teslim olmayı kabul etti. Savaşlardaki başarısı sayesinde "Çöl Aslanı" lakabını aldı.
İtalyanlara karşı 22 yıl savaştı.
Bir yandan mücadelesi sürerken diğer yandan Ömer Muhtar artık yaşlanıyordu ama asla vazgeçmedi, mücadelesini sürdürdü.
11 Eylül 1931’de adamlarıyla birlikte Seyyid Rafi’nin kabrini ziyarete gittiğinde İtalyan güçleri etrafını sardı, esir düştü.
Çıkarıldığı mahkemede “İtalyan tebaası bir isyankar” suçlamasıyla idama mahkum edildi. Ve 16 Eylül’de İtalyanların toplama kamplarında 20 bin kişinin önünde idam edildi.
Ömer Muhtar'ın yargılandığı mahkemedeki etkileyici sözleri
Ömer Muhtar mahkemeye çıkarıldığında hakim idam kararı vermeden önce Ömer Muhtar’la arasında dikkat çeken bir diyalog geçer.
İtalyan hakim idam kararı vermeden önce Ömer Muhtar’a sorar:
- İtalyan devletine karşı savaştınız mı?
Ömer Muhtar: Evet
İtalyan Hakim: İnsanları İtalyan devletine karşı savaşmaya teşvik ettiniz mi?
Ömer Muhtar: Evet
İtalyan Hakim: İtalya’ya karşı kaç yıl savaştınız?
Ömer Muhtar: Yaklaşık 20 yıl
İtalyan Hakim: Yaptıklarınızdan dolayı pişman mısınız?
Ömer Muhtar: Hayır
İtalyan Hakim: İdam edileceğinizi biliyor musunuz?
Ömer Muhtar: Evet
Hakim şaşırır ve sorar: Sizin gibi birisi için böyle bir son, çok üzücü.
Ve Ömer Muhtar tüm ömrünü özetleyen o cümleyi kurar:
"Tam tersi. Bu, hayatımın sonu için en güzel yol."
İtalyan Hakim, Ömer Muhtar'a mücahitlere cihadı durdurmalarını emreden bir emirname yazması halinde kendisini beraat ettirmek ve ülke dışına sürgüne göndermek istediğini söyler.
“Çöl Aslanı” Ömer Muhtar, Libya tarihinin hafızasında yıllar boyunca unutulmayacak o sözü sarf eder:
"Her namazda Allah’tan başka ilah olmadığına, Hz. Muhammed’in (S.A.V.) de O’nun resulü olduğuna şehadet eden parmaklarım, asla yanlış bir şey yazamaz. Bizler teslim olamayız. Ya kazanırız ya da ölürüz. Biz ölsek de kazanırız, siz kaybedersiniz. Fakat acı olan, siz bunu ancak öldüğünüzde anlarsınız ve bunun size bir faydası olmaz."
Ömer Muhtar kimdir?
Libya’nın Defne bölgesindeki Batnan kasabasında 1862 yılında dünyaya gelen Ömer Muhtar, ilk eğitimini babasından aldı. Daha sonra Senusi hareketi medreselerinde eğitim gördü. 8 yıl kaldığı medresede dini alimlerden İslam eğitimi alan Ömer Muhtar, alimlerin dikkatini çekti. İlerleyen süreçte Ubeyd kabilesine ait Kasur Zaviyesi’ne şeyh olarak atandı. Bu kabileyi kısa sürede Osmanlı idaresine yaklaştırdı, Arap kabileleri arasında devam eden kavgaları sonlandırdı. Zaviyedeyken çocuklara İslami eğitim verilmesi, ihtiyaç sahiplerine yardım edilmesi gibi konularda öncü oldu.