Almanya'da Hristiyan Sosyal Birlik Partisince (CSU) Bavyera Eyalet Meclisine verilen ''Özgürlük için güvenlik'' başlıklı önergede, camilerde Almanca konuşulması istendi.
Bavyera eyaletinde tek başına iktidar olan Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU) hazırladığı ve acil koduyla sunduğu önergede, sığınmacıların Almanya'daki durumları, sınır dışı konuları ve camilerin finansmanıyla ilgili talepler yer aldı.
Önergenin girişinde özgürlüğün demokrasinin temel taşlarından biri olduğuna işaret edilerek, bunun uygulanabilir olması için bazı güvenli koşullara ihtiyaç bulunduğu vurgulandı.
CSU partili eyalet meclisi üyeleri imzalı önergeyle eyalet hükümetinden uygulanması istenen taleplerden bazıları şöyle:
"Sığınmacı kabul süreci AB sınırları dışında yapılmalı ve 3 ay içerisinde tamamlanmalı. Korunma ihtiyacı bulunmayan insanlar sınır dışı edilmeli. Korunmaya ihtiyacı olanların AB ülkeleri içinde adil bir şekilde dağıtımı yapılmalı. Almanya yılda en fazla 200 bin Bavyera ise en fazla 30 bin sığınmacı kabul etmeli. Camilerin ve İslami çocuk kreşlerinin dış ülkelerden finansman sağlaması sonlandırılmalı. Din görevlileri Almanya'da yetiştirilmeli ve Almanya'nın temel değerlerini paylaşmalı. Camilerde Almanca konuşulması gerekli.''
Sosyal Demokrat Parti eyalet meclis üyesi Arif Taşdelen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önergeyi "skandal" olarak nitelendirerek, ''CSU'nun camileri ve Müslümanları propaganda malzemesi yapmayı amaçlaması skandaldır. Buradan Türkçe'nin ve diğer dillerin vatandaşların güvenliğini tehlikeye soktuğu anlamı çıkıyor. CSU hukuk ve yasal çerçevede kalmalı anayasaya aykırı taleplerden uzak olmalı'' dedi.
Taşdelen, Bavyera'daki CSU partisinin bunu bir taktik olarak gündeme getirdiğini, Müslümanları ve Türkleri seçim malzemesi yaptığını savundu.
Anayasaya aykırı olan önergenin eyalet hükümetince uygulanabilirliğinin bulunmadığını iddia eden Taşdelen, ''Biz SPD olarak İslami kuruluş ve cemiyetlerle devlet anlaşması yapılmasını önermiştik. CSU camilere ve din görevlilerine saldıracağına buralara finansal yardımda bulunarak dışardan eğer varsa gelen finansmanın da önünü keselim. Bir taraftan eleştiriyorlar, 'Buradaki camiler Türkiye'ye bağımlı' diyorlar o zaman bu bağımlılığı kaldırmak için finansal yardım yap.'' eleştirisinde bulundu.
Bavyera'da da camilere ciddi saldırılar olduğuna işaret eden Taşdelen, '(Camileri ve insanları nasıl koruyabiliriz?) diyeceklerine buraların riskli olduğunu söylemeleri aslında yabancıları ve Müslümanları terörist gibi görmeleri ciddiyetten uzak iddialar'' diye konuştu.
Hristiyan Sosyal Birlik'in (CSU) Genel Sekreteri Andreas Scheuer de nisan ayında Alman medyasına yaptığı açıklamada camilerin yurt dışından mali yardım almasının engellenmesini talep etmiş ve camilerde Almanca konuşulması gerektiğini söylemişti.