Büyükelçi olarak 4 yıldır Somali'nin başkenti Mogadişu'da görev yapan Bekar, ülkenin siyasi ve ekonomik durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin, bölgede 2011'den bu yana insani yardımların yanı sıra eğitim, sağlık, tarım ve altyapı başta olmak üzere birçok alanda projeler hayata geçirerek ülkenin kalkınmasına destek olduğunu belirten Bekar, "Hedefimiz, insani kalkınma ve Somalili kardeşlerimizin yaşadığı sorunların çözülmesi, onların en azından normal gündelik hayata kavuşmasını sağlamak. Bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Çalışmaların yalnızca kamu kurumlarının değil aynı zamanda sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla yürütüldüğünü, Türkiye'nin Somali'deki faaliyetlerinin kamu-özel sektör ortaklığı şeklinde tanımlanabileceğini dile getiren Bekar, herkesin üzerine düşen görevi uyum içinde yerine getirdiğini ifade etti.
Somali'nin kaderini değiştiren ziyaret
Bekar, "Sayın Cumhurbaşkanımızın 19 Ağustos 2011'de Mogadişu'ya yaptığı ziyaretle ülkenin unutulmuşluk kaderi değişti ve burada yaşayan insanlarda yeniden bir umut ortaya çıktı. 'Biz hayata sarılmalıyız. Hayatımızı devam ettirmeliyiz. Burada unutulmadık ve tekrar normal bir hayata kavuşabiliriz.' ışığını biz burada yaktık ve bu ışık halen yanmaya devam ediyor." diye konuştu.
Somali'de son 4 yılda değişen en önemli kavramın "insanların hayata bakış açısı" olduğuna dikkati çeken Bekar, şöyle devam etti:
"Somaliler artık hayata daha istekli bakıyor. Bunun en canlı örneğini Mogadişu sokaklarında görüyorsunuz. Hem güvenlik sorunları hem de çöp dağları nedeniyle 2011'de birçok 'girilemez sokak' vardı. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türk Kızılayı ve diğer kuruluşlarımızın desteğiyle bu şehri yeniden yaşanılabilir bir şehir haline getirdik, getirmeye devam ediyoruz. Sorunlar bitmiş değil ama şehirde o kötümser ruh hali şu anda yok. Burada gece de nispeten canlı bir hayat var. İnsanlar günlük yaşamlarına sarılıyorlar, günlük yaşamlarını iyileştirmeye çalışıyorlar, zaten amaç da bu. İnsanlar hayata olumlu bakarsa bunun günlük yaşantıya yansıması da olumlu oluyor."
"Faaliyetlerimiz devam edecek"
Somali'de temel problemin, "devletsiz olmanın getirdiği sorunlar"dan kaynaklandığını vurgulayan Bekar, ülkenin 1991'de iç savaşa sürüklendiğini ve devletin neredeyse bütün kurumlarıyla yok edildiğini söyledi.
Ülkede önceliğin, devletin kurumsal kapasitesinin artırılması ile devletin halka hizmet sunma yeteneğine kavuşturulması olduğuna işaret eden Bekar, "Bu, oldukça zorlu bir süreç. Çok fazla aktörün aynı anda, aynı hedef doğrultusunda sahada var olmasıyla gerçekleşebilecek. Tabii zaman alacak, bir anda olması da beklenmiyor ama biz bu farklı alanları göz önüne alarak, insani yardım, ekonomi, kalkınma projeleri, eğitim, sağlık, siyaset ve güvenlik alanda Somalili kardeşlerimize yardım sunmaya çalışıyoruz. Bu faaliyetlerimiz devam edecek." ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) de sahada faaliyet göstermek için çaba sarf ettiğine değinen Bekar, şu değerlendirmede bulundu:
"BM çeşitli ajanslarıyla özellikle 2011 sonrası Sayın Cumhurbaşkanımızın açtığı yolu takip ederek Somali'de varlık gösteriyor, varlık göstermeye çalışıyor. Bu da bizi mutlu ediyor. Çünkü buradaki amacımız Somali halkının günlük sorunlarının çözülmesidir. Bu, başta BM olmak üzere bütün aktörlerin, diğer uluslararası ortaklarımızın yapıcı şekilde sahada katkı sunmalarıyla mümkün olabilir. Onlar da bu konuda çaba göstermeye devam ediyorlar."
"Somali ordusunun bel kemiğini oluşturacak"
Türkiye'nin, Somali Türk Görev Kuvveti Komutanlığı ile bölgede güvenlik alanında da önemli eğitim faaliyetleri yürüttüğünü belirten Bekar, "Bu, askeri bir üs değil. Özellikle medyada çok karıştırılıyor, burası askeri bir eğitim tesisi, ortak bir tesis yani Somali ile müşterek yönetilen bir tesis." dedi.
Komutanlıkta subay, astsubay ve er eğitimi olmak üzere üç tip eğitim verildiğini aktaran Bekar, "Özellikle subay ve astsubay eğitimi askeri akademi bünyesinde yürütülüyor. Somali'de ilk defa subay ve astsubay eğitimi gerçekleştiriliyor. Buradan mezun olacak askerler önümüzdeki dönemde Somali ordusunun bel kemiğini oluşturacak. Bu, uzun soluklu bir süreç ama askeri eğitim tesisimiz doğru yönde atılmış bir adım. Bunun yanı sıra üç ayda bir birlik eğitimini tamamlıyoruz. Somali kamuoyu Türkiye'ye güvendiği için bizim özellikle güvenlik sektöründe bu şekilde rol almamızı destekliyor ve teşvik ediyorlar." diye konuştu.
"Siz olmasaydınız halen dünyanın unuttuğu bir ülke olacaktık"
Somalililerin, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyaretiyle başlayan süreçte hayata geçirilen faaliyetleri minnet duygusuyla andıklarını anlatan Bekar, "Bunu her zaman görüşmelerimizde ilk birkaç cümle olarak dile getiriyorlar. 'Siz olmasaydınız biz halen dünyanın unuttuğu bir ülke olacaktık ve büyük zorluklarla yaşamaya devam edecektik ama sizlerin sayesinde bugün bu aşamaya ulaştık.' Bu bir halk sevgisi." dedi.
Mogadişu'da 14 Ekim 2017'de yaşanan terör saldırısında 500'ün üzerinde insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Bekar, olayın ardından yardıma koşan ilk ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
Saldırıdan bir gün sonra Türkiye'nin gönderdiği askeri uçağın yaralıları Türkiye'ye götürdüğünü dile getiren Bekar, daha sonra Sağlık Bakanı Ahmet Demircan'ın Mogadişu'ya gelerek temaslarda bulunduğunu, yaralıları ziyaret ettiğini ve durumu yerinde gördüğünü hatırlattı.
"Bizim gerçek kardeşimiz Türkiye"
O dönemde Somali halkının, "İşte bizim gerçek kardeşimiz Türkiye. Çünkü ne zaman başımız derde girse ne zaman bir sıkıntıda olsak bize yardım elini ilk uzatan ülke Türkiye oluyor.' dediğini belirten Olgan Bekar, şunları kaydetti:
"Türkiye hareket ederse diğer ülkeler ve uluslararası örgütler Türkiye'yi takip ediyor, yardım ellerini uzatmaya çalışıyorlar. Onun için Somali halkının Türkiye'ye bakışında herhangi bir şüphemiz yok. Bu duygu tabii ki karşılıklı. Türkiye'de de her geçen gün büyüyen bir Somali toplumu grubu var. O Somalililer de Türkiye'ye gittikleri zaman ki bunu bize geri dönüş olarak bildiriyorlar, gayet memnunlar. Hiçbir ayrımcılık veya farklı muameleyle karşılaşmıyorlar.
İnanın ailelerini Türkiye'ye yerleştirmek isteyen o kadar çok Somalili var ki, tabii bunun da kontrol altında olması gerekiyor. Türk ve Somali halkları kardeş. Bu sadece Mogadişu, Ankara veya İstanbul'da değil, aynı zamanda diasporada da yaşanan bir gerçek. Somali toplumunun ağırlıklı olarak yaşadığı İngiltere, Amerika, Kanada'daki misyonlarımıza Somali diasporasının temsilcileri giderek teşekkürlerini, minnetlerini iletiyorlar. Onun için son 7 yılda kurduğumuz, derin tarihi köklere de sahip bu ilişki uzun yıllar hiç sarsılmadan sürecek."
Kaynak: AA