10 yaşındaki Hoker'in ailesi, terör örgütü DEAŞ'ın Irak'ın Sincar bölgesini işgali sırasında parçalandı.
DEAŞ babasını öldürdüğü Hoker'i, annesi ve kız kardeşiyle Suriye'ye köle olarak sattı. Humus'a gelen Hoker, annesi ve kız kardeşini ABD'nin hava saldırılarında kaybetti. Küçük yaşta kimsesiz Kalan Hoker, soyadını hatırlamıyor.
"Onun geleceğinin çocuklarımın geleceğinden daha iyi olmasını dilerim"
İdlib'de bir yetimhaneye yerleştirilen Hoker'e kurumun görevlilerinden Hamalı Rami Kaddur evini açtı.
Kaddur, Hoker'in ilk günlerinde bir travma yaşadığını ve onu rahatlatmak için gezdirdiğini söyledi.
Kendisine güven duyunca hikayesini anlattığını belirten Kaddur, şunları söyledi:
"Yetimhanede her perşembe ve cuma günü akrabaları gelip diğer çocukları alırdı. Hoker kimsesiz olduğu için ben de onu evime getirirdim. Ondan sonra tamamen yanımıza aldık."
Hamalı 4 çocuk babası Kaddur, Hoker ile çocuklarının arasında hiçbir fark olmadığını, eşit şeklide davrandığını ifade ederek, "Çocuğun Ezidi olması günah değildir. Suçu, günahı neydi? Onun geleceğinin çocuklarımın geleceğinden daha iyi olmasını dilerim" dedi.
DEAŞ'ın kamplarından iki kez kaçtı
Hoker de "DEAŞ babamı katletti, annemi ve bizi köle olarak alıp sattı" diye konuştu.
DEAŞ unsurlarının kendisini de kamplarına alıp işkence yaptığını dile getiren Hoker, kamplardan iki kere kaçtığını söyledi.
Hoker, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Annem ve kardeşlerim bir hava saldırısında vefat etti. Bir kadın beni (İdlib'de) yetimhaneye getirdi. Ondan sonra beni Rami amca evine aldı. Şimdi okula gidiyorum. Okuma yazma öğrenmek istiyorum."
Küçük Hoker, Kaddur ailesinden gördüğü iyilik karşısında Müslüman olmak istediğini kaydetti.
Kaynak: AA