Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde (DKC) yerel halk, maden arayan çoğunluğu yabancı şirketlerin, ülkede tarım yapılan verimli toprakları köylünün elinden aldığını ve yetkililerin bu duruma sessiz kaldığını ileri sürüyor.
Ülkenin güneyinde madencilik sektörünün yaygınlaştığı Katanga bölgesinde yaşayan köylüler, yerleşim yerlerinin maden şirketlerince işgal edildiğini savunuyor.
Kipushi bölgesine bağlı Kipili ve Kintu kasabalarının sakinleri, AA muhabirine yaptıkları değerlendirmede, tarım arazilerinin Güney Afrikalı bir madencilik şirketine verilmek üzere kamulaştırılmak istendiğini öne sürdü.
Köylüler, polis baskısına direnen, topraklarının ellerinden alınmasına karşı çıkan çok sayıda kişinin tutuklandığını kaydetti.
Kipili ve Kintu gibi madenciliğin yaygın olduğu komşu kasabalarda da benzer durumların yaşandığını aktaran köylüler, son 10 yıldır devletin yasa ile desteklediği madencilik sektöründen olumsuz etkilendiklerini belirtti.
Daha önce aynı bölgede bulunan Kijiba kasabası sakinleri ise madencilik ve doğal kaynaklar şirketi Eurasian Natural Resources Corporation'ın (Avrasya Doğal Kaynaklar Şirketi) kasabada maden arama çalışmalarına devam edemediği gerekçesiyle tarıma uygun olmayan Kifumba kasabasına göçe zorlandıklarını iddia etmişti.
İnsan hakları savunucusu Mathias Ben Bella, bol suyun olduğu Kijiba'da verimli topraklara sahip köylerde yaşayanların, verimsiz toprakların bulunduğu bölgelere göç ettirilmeye çalışıldığını ifade ederek, söz konusu köyde yaşayanların orada açlıkla mücadele etmektense Zambiya'ya gitmeyi tercih ettiğini söyledi.
Ben Bella, madencilik şirketi Chemicals of Africa'nın (Afrika Kimyasalları) çalışmalarını sürdürdüğü Ruasheni kasabası sakinlerine ise evlerini terk etmeleri karşılığında 300 ila bin dolar arasında para teklif edildiğini ancak bu rakamın tüm geçimini topraktan sağlayan köylülerin ihtiyaçlarını karşılamasının mümkün olmadığını vurguladı.
Tarım ürünlerinin üretimi zamanla azaldı
Yerel bir maden şirketinin yerleşmesine karşı çıkan Kawama kasabası sakinlerinin evleri de 2014'te güvenlik güçlerince yıkılmış, yetkililer konuya ilişkin açıklama yapmasa da sivil toplum kuruluşları (STK) maden şirketlerinin faaliyetleri yüzünden tarım sektörünün zarar gördüğünü iddia etmişti.
Tarım Bakanlığında müfettiş olarak çalışan Baudouin Kakudji ise köylülerin ve STK'ların iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, ülkede işlenilebilir toprakların yok olmadığını dile getirdi. Kakudji, madencilik yasasının, söz konusu sektörü desteklediği gibi tarımcılıkla uğraşan köylülerin faaliyetlerine de imkan tanıdığını dile getirdi.
Öte yandan dünyadaki en fakir ülkelerden biri olarak kabul edilen DKC'de hükümetin 2006'da gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre, nüfusun büyük bir bölümü yoksulluk sınırı altında yaşıyor ve çocuklarını okula gönderemiyor.
Kolonisi olduğu Belçika'ya karşı bağımsızlığını 1960'ta kazanan DKC'de halk, geçmişte Belçika'ya gönderilmek üzere meyve, sebze ekimine zorlanmış, koloni döneminin son yıllarında ise Avrupalıların kurduğu büyük tarımsal işletmeler ile ihracatta artış sağlanması hedeflenmişti. Bağımsızlığını kazandığı dönemden itibaren tarım üretiminde ve tarımla uğraşan sınıfta sürekli azalma olan DKC'de manyok, muz, kahve, şeker kamışı ve kauçuk gibi tarım ürünleri üretiliyor.
Maden Çıkarma Sanayi Şeffaflık Girişimi'nin (ITIE) 2015'te hazırladığı bir rapora göre, verimli tarım alanlarına sahip Katanga bölgesinde olmak üzere DKC'de 105 maden şirketi faaliyet gösteriyor. Sivil toplum kuruluşları ise bu sayının çok daha fazla olduğunu ileri sürüyor.
Dünya Bankası verilerine göre, 1961'de 0,409 hektar olan kişi başı tarım alanı 2013'te 0,098'e kadar düştü.