Hafif Sağanak Yağışlı 9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
Independent 16.04.2025 09:12

Dijital depolamanın gizli maliyeti: Hem cebimizi hem gezegeni tehdit ediyor

Görüntü ve dosyalarla dolup taşan dijital bulutlarımızın farkında olmadan doğaya verdiği zarar gün geçtikçe artıyor. Uzmanlara göre, bireysel kullanıcıların veri alışkanlıkları sadece maliyet değil, çevre açısından da ciddi sonuçlar doğuruyor.

Dijital depolamanın gizli maliyeti: Hem cebimizi hem gezegeni tehdit ediyor

“Bulut depolama alanınız neredeyse dolu” uyarısı, birçok kişinin korkulu rüyası haline geldi.

Üstelik kullanıcılar farkında olmasa da bu dijital birikim hem enerji tüketimini artırıyor hem de karbon emisyonlarını körüklüyor.

Farklı platformlara üye olan kullanıcılar, yıl içinde sadece depolama hizmetine yüzlerce lira harcayabiliyor.

Kullanıcılar farkında değil: Veri depolamak doğayı da tüketiyor

Loughborough Üniversitesi’nden Profesör Tom Jackson, dijital verinin internette yer alan uzak sunucularda depolandığını ve bu merkezlerin devasa miktarda enerjiye ihtiyaç duyduğunu söylüyor.

“Veri merkezlerinde binlerce sunucu sürekli olarak çalışıyor. Elektrik tüketimi yüksek, soğutma sistemleri ise neredeyse toplam enerji kullanımının yarısını oluşturuyor.”

Araştırmalara göre, veri merkezlerinin karbon salımı artık havacılık sektörünü geçmiş durumda. 2021 yılında Google’ın ortalama bir veri merkezi günde yaklaşık 1,7 milyon litre su tüketti.

Bu tüketimin büyük kısmı sunucuların soğutulması için kullanıldı.

Jackson’a göre, “Eğer veri tüketimi bu hızla devam ederse, sadece sekiz yıl içinde, yani 2033’te dijital veri kaynaklı elektrik ihtiyacı, dünyadaki toplam elektrik üretimini aşabilir.”

Sadece firmalar değil, bireyler de sorumlu

Uzmanlar, verilerin sadece büyük teknoloji şirketleri tarafından değil, bireysel kullanıcılar tarafından da sorumsuzca depolandığını belirtiyor.

Kullanılmayan uygulamalar, tekrar tekrar çekilen fotoğraflar ve yıllar boyunca silinmeyen mesajlar veri merkezlerinde gereksiz yer kaplıyor.

Dijital stratejist Adela Mei’ye göre, “Dijital alan, artık bir tür çöplüğe dönüşmüş durumda. İnsanlar verilerini yedeklediklerinde, bunun doğaya etkisini düşünmüyor.”

Olivier Subramanian ise küçük adımların önemli olduğunu vurguluyor:

“Eski fotoğraflarınızı, kullanılmayan dosyalarınızı silmek; e-postalarınızı temizlemek; büyük boyutlu dosyaları sıkıştırmak veya fiziksel disklerde arşivlemek fayda sağlayabilir.”

Uzmanlardan öneriler: Dijital masanızı düzenleyin

Gereksiz dosyaları silin ve çöp kutusunu boşaltın

Fotoğraflar için verimli formatları tercih edin (örneğin .webp)

Otomatik yedeklemeyi yalnızca gerekli uygulamalara açın

WhatsApp gibi uygulamalarda medya otomatik indirmeyi kapatın

Temizlik uygulamalarına gerek kalmadan büyük dosyaları manuel tespit edin

Profesör Jackson’un sözleriyle:

“Veri görünmez olabilir, ama bu onun karbon nötr olduğu anlamına gelmez. Her dosyanın bir ayak izi vardır.”

Sıradaki Haber
Silikon Vadisi'ndeki yaya geçitleri, Musk ve Zuckerberg'in sesiyle hacklendi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz