Libya'daki kalıcı ateşkes ve siyasi sürecin başlatılması amacıyla yürütülen birçok uluslararası girişimi şimdiye kadar karşılıksız bırakan ve her defasında yeni bir saldırıyla müzakere masasını deviren Halife Hafter, son haftalarda Libya ordusu karşısında art arda aldığı yenilgiler nedeniyle ateşkes ve siyasi çözüm çağrılarına döndü.
Son dönemde BM nezdinde meşru Libya hükümetine bağlı ordunun, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Hafter'in milislerine karşı peş peşe ve önemli başarılar elde etmesi, darbe amacındaki Hafter ve destekçilerini siyasi çözüm arayışına itti.
Art arda aldığı yenilgiler üzerine ateşkes çabaları yürüten Hafter'in, daha önce 12 Ocak'ta sağlanan ateşkes, 19 Ocak'ta Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen Libya konferansı ve BM himayesindeki Ulusal Diyalog Konferansı gibi birçok girişimdeki ateşkes çağrılarını görmezden geldiği biliniyor.
Aynı şekilde, Hafter’in bugüne kadar ülke içindeki tüm darbe girişimlerine açıktan destek veren veya göz yumarak sessiz kalan ülkeler de Hafter’in bu siyasi çözüm çağrısını destekliyor.
Hafter, Moskova ve Berlin anlaşmalarına sadık kalmadı
Berlin'de düzenlenen Libya konulu konferans, ülkede kalıcı ateşkes ve siyasi sürecin başlatılması amacıyla yürütülen önemli uluslararası girişimlerden biri olarak öne çıkıyor.
Berlin Konferansı'nın sonuç bildirgesinde, ateşkesin yanı sıra taraflara ve destekçilerine askeri faaliyetlerine son vermeleri ve BM'nin silah ambargosuna uymaları çağrısında bulunuldu.
Ancak Hafter milisleri, anlaşmanın ardından Trablus'un Mitiga Uluslararası Havalimanı'nı bombalamış, başkent ve çevresini uçuşa yasak bölge "ilan ederek" bölgeye yaklaşan sivil uçakları vurma tehdidinde bulunmuştu.
Başkentin dünyaya açılan kapısı Mitiga Havalimanı'na yönelik grad füzeleri ve havanla düzenlenen saldırılarda, yerleşim yerleri ve bir hastane vurulmuş; Fas uyruklu 1 sivil hayatını kaybetmiş, 5'i de yaralanmıştı.
Hafter'e bağlı milisler, Halatat, Salahaddin, Ayn Zara, Er-Remle ve Trablus'un güneyi gibi çeşitli cepheleri kontrol etmek için şiddetli saldırılar gerçekleştirmişti.
Ayrıca, uluslararası aktörlerin Berlin Konferansı için toplandığı sıralarda, konferansın başlamasından sadece bir gün önce 18 Ocak'ta, ülkenin doğusundaki Hafter yanlısı silahlı grup ve kabileler Petrol Hilali diye isimlendirilen bölgede petrol üretim tesislerini ve ihracat limanlarını kapattıklarını duyurdu.
Öte yandan, Berlin Konferansı'ndan önce de Türkiye ve Rusya'nın ortak girişimiyle 12 Ocak'ta Moskova'da, Libyalı taraflar arasında ateşkes için görüşmeler gerçekleştirildi.
Türk heyeti, Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac ve Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri ile anlaşma metnini oluşturmuş, Rus heyeti ise Hafter ve Tobruk merkezli Temsilciler Meclisinin Başkanı Akile Salih’i ikna etmeye çalışmıştı. Ancak Hafter, uzun uğraşlar neticesinde oluşturulan anlaşma metnini imzalamamış ve sabaha kadar süre istemişti.
Hafter, gece yarısı Rus muhataplarını da şaşırtarak sürpriz biçimde Moskova’daki müzakere masasından kalkarak Rusya’dan ayrılmıştı.
Libya’daki Diyalog Konferansı, Hafter’in başkente saldırısıyla baltalandı
Libya'da bir diğer siyasi çözüm girişimi olarak, 14 Nisan 2019'da, BM himayesinde düzenlenecek ve ülkedeki tüm siyasi aktörlerin ülkelerindeki krizi görüşecekleri bir ulusal diyalog konferansı yapılması planlanıyordu.
Libyalıların Libya topraklarında kendi aralarında yürütmeleri planlanan bu girişim için BM uzun süre hazırlık yaptı. Ancak Hafter, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ziyaretlerin ardından ani bir şekilde 4 Nisan 2019’da başkente saldırı emri vermesiyle ülkeyi yeni bir şiddet sarmalına attı.
Bu dönemde Ulusal Diyalog Konferansı için Trablus’u ziyaret eden BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 4 Nisan’da başkente Hafter'in bombardımanı altında girdi.
Hafter'in bu saldırısının özellikle ülkedeki tüm aktörlerin bir ateşkes içinde diyaloğu beklediği dönemde olması Trablus hükümetinde öfke ve şaşkınlığa yol açtı.
Birkaç ay önce Hafter’in müttefiğinin başkentinde ortak anlaşma
Libya sahasında Halife Hafter’in baş diplomatik, siyasi, askeri ve mali destekçisi şeklinde tanımlanan BAE’nin başkenti Abu Dabi’de henüz birkaç ay önce dönemin BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, Hafter ve Serrac bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmelerde, ülkedeki krize siyasi bir çözüm getirilmesi konusunda uzlaşıldı. Liderlerin ülkedeki krizde izlenecek yol haritası üzerinde anlaştığı belirtildi.
Söz konusu görüşmeyle ülkede yeni bir ateşkes durumu sağlanmış ve nisandaki Ulusal Diyalog Konferansı isimli süreç için uygun zemin hazırlanmaya çalışılmıştı.
Uluslararası toplum Hafter'in ihlalleri karşısında sessiz kaldı
Uluslararası ateşkes anlaşmalarına rağmen Hafter'in Trablus'a yönelik saldırılarını sürdürmesi ve Hafter yanlılarının Libya'daki petrol ihracatını durdurarak ülke ekonomisini milyarlarca dolar zarara uğratması, uluslararası toplumun, "savaş baronunu" barışa yönlendirmek için yaptırım uygulayıp uygulamayacağını gündeme getirdi.
Bu ihlalleri Berlin Konferansı'na katılan devletler ve uluslararası örgütler güçlü ve açık bir şekilde kınamazken, BM Güvenlik Konseyi de Hafter ve milislerine herhangi bir yaptırım uygulamadı.
Yalnızca Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, BM Güvenlik Konseyine ateşkesi ihlal eden taraflara yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.
Özellikle Berlin Konferansı'nın sonuç bildirgesini imzalayan ve Hafter'e diplomatik, askeri destek sağlayan ülkeler olmaları itibarıyla Rusya, Fransa, Mısır ve BAE, bu ihlalleri kınayan güçlü bir duruş sergilemedi.
Uluslararası toplumun Hafter'in işlediği ihlallere göz yumması, emekli darbeci generalin, BM nezdinde meşru Libya hükümetine "emrivaki" yapmasını ve saldırılarını sürdürerek ülkeyi şiddet sarmalına sürüklemesini beraberinde getirdi.
Türkiye'nin tepkisi
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Ocak'ta yaptığı açıklamada bu duruma işaret ederek, "Hafter ne Moskova'da, ne Berlin'de bu sürece uymuştur." dedi.
Erdoğan ayrıca, 24 Ocak'ta Almanya Başbakanı Angela Merkel ile İstanbul'da gerçekleştirdiği basın toplantısında, BAE ve Mısır'ın Hafter'e silah desteği sağladığına dikkati çekerek, UMH Başbakanı Fayiz es-Serrac'ı yalnız bırakmayacaklarını vurguladı.
Libya’da konferanslar, girişimler ve zirveler Hafter engeline takıldı
Libya’daki krize çözüm getirmek için uluslarası toplum ve Avrupa ülkeleri üst üste girişimlerde bulunmuştu ancak Halife Hafter’in sahada yaptığı oldu bittiler, çözüm yollarının uygulanmasını imkansız hale getirdi.
Hafter ve Serrac uzunca bir aradan sonra ilk kez Fransa’nın başkenti Paris’te Mayıs 2018'de Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ev sahipliğinde bir araya geldi. Görüşmelerden bir ateşkes kararı ve sahadaki şartları göz önüne almayan hızlandırılmış bir yol haritası çıktı. Uluslararası gözlemciler, Fransa’nın Libya krizinde oyun kurucu rolü üstlenmeyi istediği için böylesine bir çözümü dayattığını savundu.
Fransa’nın Libya’da söz sahibi olmasından rahatsız olan İtalya, bu defa aynı yıl içinde Kasım 2018’de Hafter ve Serrac’ın da aralarında yer aldığı Libyalı liderleri Sicilya Adası’nın Palermo kentinde ağırladı. Görüşmelerden yeni iyi niyet beyanları ve yol haritaları çıkmasına rağmen sahadaki durum değişmedi. Hafter buradan döndükten henüz birkaç ay sonra ülkenin güneyindeki petrol zengini Fizan bölgesini ele geçirmek için yeni bir harekat başlattı.
Uluslarası gözlemciler, Hafter’in “bu zirvelerde ülkenin doğusundaki lider olarak çağrılmasını, her seferinde kendisine yeni bir meşruiyet sağlama aracı olarak gördüğünü” değerlendirerek, son dönemde Hafter’in uluslararası müttefiklerinin "darbeci generalin" siyasi müttefiği Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih’i öne çıkararak bunu gidermeye çalıştığı yorumunu yapıyor.
Hafter, destekçileri ve uluslararası aktörler diyalog telaşında
Ülkede taraflar arasında ateşkesin sağlanması ve siyasi çözümün aranması için yürütülen tüm diplomatik çabalara kulaklarını kapatan Hafter, yenilgileri artınca barışçıl girişimlere başvurmaya başladı.
Hafter ve müttefikleri bu kapsamda 6 Haziran'da Mısır'ın başkenti Kahire'de toplanmıştı.
Yapılan görüşmelerin ardından Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Hafter ve siyasi müttefiki Akile Salih, ortak bir basın toplantısı düzenleyerek, 8 Haziran itibarıyla Libya genelinde ateşkes öngören "Kahire Bildirgesi" isimli bir duyuru yapmıştı.
Rusya, Fransa, BAE, Ürdün, Suudi Arabistan ve Arap Birliği'nden "Kahire Bildirgesi" isimli girişime destek açıklamaları gelmişti.