Kış ayları geldi...
Soğuk algınlığı başta olmak üzere, pek çok hastalık kapıda.
Şifa aranan en yakın kaynak ise Google...
Peki Doktor Google'a sağlığınızı emanet edecek kadar güveniyor musunuz?
Cevabınız "evet" ise bir kez daha düşünün.
Zira kendinizi olmayan bir hastalığın yarattığı kaygı bozukluğu içerisinde bulabilir, yanlış tedavi yöntemleri nedeniyle sağlığınızdan olabilir ya da önemli bir hastalığı önemsemeyebilirsiniz.
Gribiniz Siberkondria'ya dönüşebilir
Avrupa ve Amerika'da yapılan birçok araştırmaya göre, internet kullanıcılarının yüzde 80'i sağlık problemlerine online sitelerden teşhis koymaya çalışıyor.
Bu kişilerin de çoğu, siberkondria, yani kendi kendine teşhis koymanın yarattığı kaygı bozukluğu yaşıyor.
Araştırmacılara göre sağlıkları hakkında herhangi bir endişesi olmayan insanların bile ilk aramadan sonra kaygı düzeyleri hızla yükseliyor.
Siberkondria, belirli bir konu üzerinde uzun süreli ve sık araştırma yapıldığında ortaya çıkıyor. Artan kaygı ve korku ise günlük yaşamı giderek daha fazla etkiliyor.
Ancak arama motorlarının nasıl çalıştığını anlamak, herhangi bir sayfanın karşısınıza çıkmasını sağlayan şeyin her zaman doğruluk olmadığını unutmamak gerekiyor.
En çok aranan hastalıklar
Harvard Üniversitesi'nde Tıp Doçenti olan Robert H. Shmerling tarafından yapılan bir araştırmaya göre insanlar, en fazla, hıçkırık, horlama, böbrek taşı, kronik yorgunluk, grip, normal kan basıncı, kolestrol, yüksek tansiyon, dikkat bozukluğu ve şeker hastalığı konularında araştırma yapıyor.
Türkiye'de ise cilt hastalıkları en çok aranan hastalıklar arasında birinci sırada yer alıyor. Cilt hastalıklarını, alerji ve hemoroid takip ediyor.
Türkiye'de kadınlar yüzde 59.5'lik oranla sağlık aramalarında ve bu aramaları yaparken teknoloji kullanımında erkeklere göre daha aktif. Yaş aralıklarına bakıldığında 25-34 yaş grubunun yüzde 43.2'lik oranla en aktif grubu oluşturduğu görülüyor. Bu yaş aralığını yüzde 24'lük oranla 35-44 yaş aralığı takip ediyor. Bu iki yaş grubunda en çok arama yapanlar yine kadınlar.
Birçok hastalık benzer semptomlara sahip
Araştırma sürecinde bizi, muayene esnasında da doktorları yoran bu durumu daha tehlikeli hale getiren bir adım daha var.
Kendi kendine teşhis koymakla yetinmeyip, kaynağı belirsiz tedavi yöntemlerine başvurmak.
Psikolog Şebnem Ulukan'a göre insanlar duyduğu bir hastalığı araştırmak, tanı konmuş bir hastalık için uygulanan tedavi yöntemi hakkında bilgi almak ve hastalıklardan korunmak için ne yapılabileceğine bakmak için internete başvuruyor. Ancak kendi kendine hastalık belirtileri üzerinden araştırma yapmaya başladığında tehlikeli süreç başlıyor.
Herhangi bir belirtinin pek çok hastalığın ortak semptomu olmasının kişileri yanlış yollara saptırabileceğini söyleyen Ulukan, iki farklı açıdan yanlış kararlar verilebileceğini hatırlattı:
"Bu davranış biçimi sonucunda kişi önemli bir hastalığı olmadığı sonucuna varıp hastalığı önemsemeyebilir ya da ciddi bir hastalığı olduğunu düşünerek doktor doktor dolaşır ve yüksek kaygı seviyesi psikolojisini bozar."
Psiyatrik hastalıklarda da durumun aynı olduğunu açıklayan Ulukan, "Onlara da teşhis koymak, bilgi ve inceleme gerektirir. Sonuç olarak konuya uzak kişilerin hastalıklarına teşhis koyma ve tedavi belirleme girişimleri insan sağlığını tehlikeye atabilir" dedi.
Ne yapmak gerekiyor?
İnternette sağlık bilgileri hakkında araştırma yapmak her zaman kötü bir şey değil. Fakat uzmanlara göre bazı konuları dikkate almak gerekiyor.
Bu konuların başında kaynak veren güvenilir sitelerin kullanılması geliyor. Ancak konuyla ilgili yapılan araştırmalara göre en güvenilir sitelerde dahi bilgilerin yüzde 90'ında en az bir hata bulunuyor.
Okunulan her şeye inanılmaması, tek bir tanı okunmaması, şüpheli her konuda doktora başvurulması gerekiyor.
Tedavi için de internetin değil, doktorun dediğini yapmak şart.
Yapılan en sık hatalardan biri de başkasının ilacını kullanmak. Bu nedenle ilaç kullanımı konusunda çok dikkatli olunmalı.
İnternette sıkça karşımıza çıkan sahte ilaç, merhem reklamlarına kanmamak gerekiyor.
Kaynak: TRT Haber, Harvard, Paw Research Centre, Forbes, National Institutes of Health, AA