Suriye'nin başkenti Şam'ın Doğu Guta bölgesinde yer alan Duma ilçesinden dün gece geç saatlerde ülkenin kuzeyine doğru hareket eden 21'inci tahliye konvoyuna sabah saatlerinde, rejim kontrolündeki Hama ilini Halep'e bağlayan Esirye-Hanaser yolunda silahlı saldırı düzenlendi.
Konvoydakilerden edinilen bilgiye göre, rejim yanlısı silahlı milis Şabbihalarca açılan ateş sonucu 1 çocuk öldü, 4 kişi yaralandı.
Konvoyun önümüzdeki saatlerde Fırat Kalkanı bölgesine girmesi bekleniyor.
20. tahliye konvoyu Fırat Kalkanı bölgesine girdi
Doğu Guta'dan Dumalı siviller ile askeri muhalifler ve ailelerini taşıyan 85 otobüslük 20'nci tahliye konvoyu dün akşam saatlerinde Fırat Kalkanı Harekatı bölgesindeki Bab ilçesine girdi.
Kafilenin Bab ve Azez ilçelerindeki barınma merkezlerine yerleştirildiği öğrenildi. Doğu Guta'dan 20'inci, Duma'dan 8'inci olan ve dün akşam Bab'a ulaşan tahliye konvoyunda, 1413'ü çocuk, 903'ü kadın olmak üzere toplam 3 bin 532 kişi yer aldı. Duma'da tahliyeler sürecek.
Fırat Kalkanı bölgesine giriş yapan son konvoyla birlikte şimdiye kadar Doğu Guta'dan çıkmak zorunda kalanların sayısı 61 bini geçti.
22 Mart'ta başlayan zorunlu tahliyeler kapsamında Haresta, Arbin, Zemelka ve Ayn Terma bölgelerinden sivilleri ve askeri muhalifleri taşıyan 12 konvoy İdlib ve Halep'in batı kırsalına ulaşmıştı.
2 Nisan'da ise Duma'dan ilk tahliyeler başlamış ve 2-5 Nisan'da sivilleri ve yaralıları taşıyan dört tahliye konvoyu ilçeden ayrılmıştı.
Duma ilçesinden ayrılan en son kafile 5 Nisan'da Fırat Kalkanı Harekatı bölgesindeki Bab ilçesine ulaşmış ve daha sonrasında ilçeden tahliyeler durmuştu.
Rejim güçlerinin 7 Nisan'da Duma ilçesine düzenlediği kimyasal silah saldırısında 78 sivilin ölmesinin ardından Duma ilçesindeki askeri muhalif grup Ceyşül İslam ile Rus yetkililer arasında tahliye görüşmeleri başlamıştı.
Tahliyeye giden süreç
Esed ve destekçileri, Rusya'nın hava desteğini alarak muhaliflerin kontrolündeki Doğu Guta'yı ele geçirmek için 19 Şubat'ta harekete geçmişti. Bu tarihten itibaren rejim ve Rus savaş uçakları, yaklaşık 400 bin sivilin 5 yıldır abluka altında yaşadığı bölgeye havadan ve karadan saldırıları yoğunlaştırmıştı.
Saldırılar sonucu çok sayıda sivil yaşamını yitirirken, evleri yıkılan ve sürekli saldırılara maruz kalan binlerce sivil, sığınaklara ve bodrum katlarına saklanmıştı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 24 Şubat'ta aldığı ancak başlama süresi belirtilmeyen ateşkes kararına rağmen rejim ve destekçilerinin yoğun saldırısı altında kalan Doğu Guta'da sivil ölümleri devam etmiş, uluslararası toplumun girişimleri sonuç vermemişti.
Ayrıca Rusya, BMGK kararının ardından 27 Şubat'ta ateşkesin her gün yerel saatle 09.00-14.00 (TSİ 10.00-15.00) arasında geçerli olacak şekilde başladığını ilan edip rejimin buna uyacağını ileri sürmüştü.
Ancak rejim güçleri, BMGK ve Rusya'nın ateşkes karalarına rağmen saldırılarına ara vermemiş, 3 Mart'tan itibaren bölgeye kara operasyonu başlatmış ve sivil yerleşimleri bombalamayı sürdürmüştü.
Rejim ve destekçileri, 11-12 Mart'ta Doğu Guta'nın doğusundan batısına doğru ilerleyerek Haresta ilçesini kuşatmış ve Doğu Guta bölgesini üç parçaya bölmüştü.
Rusya'nın arabuluculuğunda yapılan anlaşma gereği, 22 Mart'ta zorunlu tahliye süreci başlamıştı.
Kaynak: AA