Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin el-Karadaği, Müslüman Alimler Birliğinin İstanbul Fatih Camisi'nde "Alimler ve Parlementerlerin Gazze ile Dayanışması Farzdır ve Bir Zorunluluktur" başlığı ile düzenlenen programında konuştu.
Gazze'de yaşananların bir yok etme, bir açlık savaşı olduğunu aktaran Karadaği, Arap ve İslam ülkelerinin çoğunun üzerine düşen görevi yapmadığını belirterek, bu ülkelerin gerekli adımları atmadığını, petrol ve gaz dahil ellerindeki birçok kartı kullanmadığını söyledi.
"İsrail'e karşı direniş, hukuken zorunlu ve uluslararası kanunlarda meşru"
Karadaği, İsrail'e karşı direnişin, hukuken zorunlu ve uluslararası kanunlarda meşru olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Filistin direnişinin işgal altındaki topraklarda yaptığı kesinlikle terör değildir. Gazze'deki kardeşlerimize her türlü imkanla destek olmak, onları kurtarmak hukuki bir zorunluluktur ve bu destek, ordusu ve kabiliyeti olan hükümetlerden, ellerinden geleni yapmakla yükümlü olan hükümetlerden, parayla ve medya ile cihat etmek zorunda olan halklardan farklıdır.
İmanın, iman kardeşliğinin ve tek vücut olmanın şartlarından biri de Gazze'deki halkımızın yanında yer almak ve işgalcilerin iradesine karşı, onların her türlü yaşam ihtiyaçlarını temin etmektir."
İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'ya yönelik saldırılarının durdurulması için Arap ve İslam ülkelerinin atması gereken adımlara dikkati çeken Karadaği, "İşgalcinin acımasız saldırganlığına ve ırkçı savaşına destek veren tüm ülkelere petrol ve doğalgazın kesilmesi de dahil pratik önlemler alınmalı. İsrail'e karşı siyasi, ekonomik, diplomatik ilişkilerin kesilmesi kararı alınıp İsrail'i destekleyen şirketlerin ekonomik olarak boykot edilmesi gerekir." dedi.
Gazzellilerin herhangi bir yere göç etmemesi için İslam ve Arap ülkelerine çağrıda bulunan Karadaği, bu ülkelerin Gazze'nin yeniden imarı için karar alması gerektiğini söyledi.
Karadaği, Refah sınır kapısının açılmasını talep ettiklerini belirterek, "Refah'ın kapatılması açlığa ve ölüme neden oluyor ve bunun hukuki hükmü, bir kişinin ölümüne veya zarar görmesine sebep olan kişinin, onun ölümü ve kuşatma suçuna ortak olmasıdır." diye konuştu.