Puslu 2.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Dünya
TRT Haber 03.06.2022 09:28

Dünyanın yeni gündemi: Gıda krizi

Ukrayna'daki savaştan sonra limanlardan çıkarılamayan buğday, gıda krizini tetikledi. Çin ve Hindistan’ın ihracatı durdurma kararları ise endişeyi artırıyor. Peki, dünyayı gelecekte ne bekliyor?

Dünyanın yeni gündemi: Gıda krizi
[Kolaj: TRT Haber]

Pandemi, küresel ısınma, Rusya-Ukrayna savaşı…

Son üç yıldır yaşanan felaketlerin ve krizlerin dünyaya olumsuz etkisi çok.

2019’da başlayan COVID-19 salgınında normalleşmeye atılan ilk adımlar, Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla akamete uğradı. Ardından Hindistan’ın aşırı sıcakları sebep göstererek buğday ihracatını yasaklaması yeni bir gıda krizinin kapısını araladı.

Buğday ihracatının yüzde 30’unu karşılıyorlar

Rusya ve Ukrayna küresel buğday ihracatının yaklaşık yüzde 30'unu karşılıyor. Üç aydan fazla devam eden savaş, buğday fiyatlarını yüzde 41, mısır fiyatlarını ise yüzde 28 oranında artırdı.

Amerika Tarım Bakanlığı’nın (USDA) dünya tahıl piyasalarına ilişkin yayınladığı rapora göre, dünya buğday üretimi 2022-2023 sezonunda 775 milyon ton olarak tahmin ediliyor.

Geçtiğimiz sezondan 4 milyon ton daha az üretilecek olan buğday şimdiden gıda krizinin yaşanma durumunu gündeme getirdi.

Buğday krizine İstanbul çözüm olabilir

Ayrıca, Türkiye'nin, Rusya ve Ukrayna arasındaki arabuluculuğu ile BM'nin koordinasyonunda İstanbul'da kurulması planlanan merkez aracılığıyla Ukrayna ve Rusya'daki 20 milyon ton tahılın küresel pazarlara sunulması da planlanıyor.

Fakata buğday krizinin nedeni Rusya-Ukrayna savaşı gösterilse de tek sebep bu durum değil.

Dünyanın en büyük buğday üreticisi Çin'in, son dönemde ısrarcı olduğu “Sıfır Vaka Politikasının” taşımacılık sektörüne etkisi büyük.

Öte yandan, piyasalar, dünyanın en büyük ikinci buğday üreticisi olan Hindistan’a güvenirken o taraftan da hayal kırıklığı yaşatan bir karar geldi.

Hindistan “ucuz işgücü” dendiğinde akıllara ilk gelen ülkelerden biri. Cazip fiyatlarıyla AB Ülkeleri ve Amerika için iyi bir buğday pazarı. Fakat Hindistan, aşırı sıcaklar nedeniyle üretimde kayıplar yaşayacağını bu nedenle buğdayda ihracat yasağı kararı aldığını açıkladı.

Dünyanın yeni gündemi: Gıda krizi

Peki bundan sonra dünyayı ne bekliyor? Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yüksel Okşak, dünyadaki buğday ve gıda krizini TRT Haber’e değerlendirdi.

"Çin, zaruri olmadıkça tercih edecek bir seçenek olmayacaktır"

Okşak’a göre yaşanan tedarik zinciri sıkıntıları nedeniyle dünya buğday konusunda Çin’e güvenmemeli.

“3-4 hafta öncesine kadar Şanghay Limanı’nda bekleyen gemilerin tedarik zinciri üzerindeki etkilerinden bahsediyorduk. Dünya buğday konusunda Çin’e güvenmeli mi? Bu soruya net bir cevap vermek doğru olmayacaktır zira “Sıfır Vaka” politikasından hala vazgeçmiş değil.

Yani ilerleyen süreçlerde vaka durumuyla karşılaştığında tıpkı bir ay önce olduğu gibi kapanmaya gidebilir. Bu durumda limanda bekleyen kuru yük gemilerini konuşuyor oluruz.

Akabinde Çin’in, Rusya-Ukrayna Savaşı başladığından beri Rusya yanlısı durumlar sergilemesi Avrupa Birliği için çekici bir buğday pazarı olmasına engel teşkil edebilir.

Zaten Amerika ile hiçbir zaman yıldızı barışmayan Çin, AB ve ABD’nin zaruri olmadıkça tercih edeceği bir seçenek olmayacaktır.”

Fotoğraf: Reuters[Fotoğraf: Reuters]

"Enerji fiyatlarındaki yükselişe dünyaca şahit oluyoruz"

Rusya dünyanın en büyük petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip ülkelerinden biri. Yani, dünya sadece gıda ile ilgili değil enerji ile ilgili de bir krizle karşı karşıya.

“‘Enerji’ dediğimizde aklımıza düşen ülkelerden biri Rusya oluyor. Bahse konu aldığımız ticaret kıtalararası. Birbirlerinden kilometrelerce uzak ülkeleri konuşuyoruz. Zaten enerji fiyatlarındaki yükselişe dünyaca şahit olduğumuz günleri yaşıyoruz.

Hindistan’ın böyle bir karar almadığını varsaysak bile buğdayı oradan kilometrelerce uzak ülkelere taşımak ciddi ulaşım maliyeleri demekti. Şimdi bu durum üzerine tuz biber ekti.”

"Alternatif pazarlara odaklanıldı"

Okşat, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle buğday fiyatlarında yaşanan sert yükselişlerin gündeme alternatif pazarları getirdiğini söylüyor.

“Biz alternatif pazarlara odaklanırken Hindistan’dan Amerika’ya uzanan bir telefon sesi duyuldu. 11 Nisan’da Hindistan Başbakanı Narendra Modi ile Joe Biden bir telefon görüşmesi yaptı. Modi, Dünya Ticaret Örgütü’nün izin vermesi halinde ellerindeki tüm buğday stoklarını dünya ile paylaşmaya hazır olduklarını açıkladı.

Bu açıklama herkes için mutluluk vericiydi. İlerleyen günlerde Hintli buğday ihracatçıları 8 milyon ton civarında olan buğday ihracatını 10 milyon tona çıkarmak için çalışmalara başladıklarını duyurdu.

Dünyanın en büyük buğday alıcısı ülkelerini oluşturan; Mısır, Nijerya, İran gibi ülkelerle görüşmelere başlanıldığı bildirildi. Her şey şahaneydi. Mutluluk bir ay sürdü."

“Hindistan, tüm dünyayı yeniden buğday endişesiyle baş başa bıraktı”

14 Mayıs’ta aşırı sıcakları gerekçe gösteren Hindistan, buğday ihracatını durdurma kararı aldı.

“Hindistan, tüm dünyayı yeniden buğday endişesiyle baş başa bıraktı. Gerçekten tek gerekçe aşırı sıcaklar mı? Yoksa iktisatın değişmez kuralı olan talep arttıkça fiyat yükselir ilkesiyle mi hareket etmek istiyor? Bu soruların cevaplarını almak için kısa bir süre beklememiz gerekecek.

Kısa diyorum çünkü Hindistan bu aralar ani karar değişiklikleri yaparak gündemden düşmüyor. Bu durum Hindistan’ın ileriki hamlesini çok beklemeyeceğimizin işareti gibi.”

14 Mayıs kararının ardında 15 Mayıs’ta Hindistan Ticaret Bakanı BVR Subrahmanyam hükümet olarak özel şirketlerin Temmuz ayına kadar yaklaşık 4,3 milyon ton buğday ihraç etme taahhütlerini yerine getirmesine izin vereceklerini de söyledi.

Bir de şunu ekledi: Hindistan Nisan ayında 1 milyon ton buğday ihraç etti.

Buğday fiyatları yüzde 60’ın üstünde değerlendi

“Bu durumda fiyatlardaki yükselişin kaçınılmaz olacağı gündeme geldiğinde Subrahmanyam fiyatlardaki bu yükselişin buğday arzındaki düşüşten çok panikten kaynaklandığını iddia etti.

Subrahmanyam böyle söylese de kaçınılmaz son buğday borsasının alt üst olması. Chicago Emtia Borsası’nda (CBOT) işlem gören buğday fiyatları yüzde 5,9 artarak son iki ayın zirvesi olan kile (30 kilo) başına 12,47 doları dolara yükseldi. Son zamla birlikte, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden günümüze kadar olan süreçte, buğday fiyatları yüzde 60’ın üstünde değerlendi.”

Açlıkla mücadele eden ülkelerin durumu için Hindistan hükümeti, bu ülkelere ihracatın yapılacağı ama stok amaçlı veya sanayide kullanılmak üzere buğday almak isteyenlere satış yapılmayacağını açıkladı.

"Hindistan ürettiği buğdayın yüzde 90’ından fazlasını kendisi tüketiyor"

Okşak, Hindistan’ın buğday üretimiyle alakalı şöyle bir not da ekliyor.

“Hindistan ürettiği buğdayın yüzde 90’ından fazlasını kendisi tüketiyor. Nüfusu 1 milyar 375 milyonu bulan Hindistan bazı yıllar buğday ithalatı da yapıyor.”

Fotoğraf: AP[Fotoğraf: AP]

"Ukrayna’nın 40 milyon ton tahılı dışarıya açılamadan ülkede kaldı"

Okşak, Rusya-Ukrayna savaşının buğday krizini ateşlediğini belirtiyor.

“Rusya’nın 2021- 2022 sezonunda yaptığı 33 milyon ton buğday ihracatıyla dünyada lider olduğunu söylemek çok iddialı olmayacaktır.

Rusya-Ukrayna Savaşı, her iki ülkenin buğday ihracatında dünyada hatırı sayılır konumda olmaları nedeniyle buğday krizi oluşmasında fitili ateşleyen durumu oluşturdu. Kiev hububatının dünyaya açılan kapısı Odessa limanlarının Rusya tarafından ablukaya alınması sonrası Ukrayna’nın 40 milyon ton tahılı dışarıya açılamadan ülkede kaldı.

Tarihler 25 Mayıs’ı gösterdiğinde Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Andrey Rudenko, Ukrayna’daki başta buğday olmak üzere diğer tahıl ürünlerinin sevkiyatını, bir şart dâhilinde görüşmeye hazır olduklarını açıkladı. Şart ise Rusya’nın ihracatına ve ödemelerine yönelik yaptırımların kaldırılması.”

“Lojistik çözümler aranıyor”

Okşak, Rusya’nın bu tutumlarının dünyanın çare arayışlarını artırdığını söylüyor.

“23 Mayıs’ta Davos’ta Dünya Ekonomik Forumu vardı. Burada açılış konuşması yapan Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva; pandemi nedeniyle yorgun düşmüş küresel ekonomiyi Rusya-Ukrayna Savaşı’nın daha da yıprattığını, birçok ülkenin gıda ticareti ve enerji arzı üzerinde sınırlamalara gitmeye başladığını bu durumun yoksul ülkeleri daha da yoksullaştıracağını ifade etti.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, G-7 ülkelerinin acil bir şekilde Ukrayna tahıl ihracatına alternatifler aradığını, savaşın küresel bir açlık krizine yol açabileceğini belirtti ve Moskova’nın başlattığı ’buğday savaşına’ karşı mücadele sözü verdi.”

Baerbock, “Afrika ve Orta Doğu’da insanlar ölecek. G-7 yeni hasat mevsiminden önce Ukrayna’nın depolarından hayati malları almak için lojistik çözümler bulmaya çalışacak” diye konuşmuştu.

Dünyanın yeni gündemi: Gıda krizi

“Rusya’ya tahıl ihraç edilmeye başlanıldı”

Okşak, bu tür açıklamaların ardından Herson’dan Rusya’ya tahıl ürünlerinin ihraç edildiğinin açıklanmasının ise dünyanın mücadele açıklamaları karşında ironik bir tutum olduğunu dile getiriyor.

“Rus ordusunun kontrolünde bulunan Herson’daki sözde yönetimin temsilcisi Kiril Stremousov bir açıklamada bulundu.

Açıklama çok çarpıcı: Herson’da kış hasadının başladığı, bol miktarda tahıl ürünlerinin bulunduğu ve öyle ki artık Herson’dan Rusya’ya tahıl ihraç edilmeye başlanıldığı gibi cümlelerin yer aldığı açıklama dünyanın “Gıda Krizi” mücadelesi karşısında oldukça ironik kalıyor.”

"Türkiye, buğdayda hem ihracatçı hem de ithalatçı bir ülke"

Okşak, Türkiye’nin çok ciddi olmasa da gıda krizinden hiç etkilenmeyeceğinin söylenemeyeceğinin altını çiziyor.

“Türkiye, buğday konusunda hem ihracatçı hem de ithalatçı bir ülke konumuna sahip. Mevsimsel değişiklikler, ülke politikaları bu durumu etkilemekte. Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü Müdürlüğü (TEPGE)’nün Ocak ayında yayımlanan rapora göre Türkiye'nin buğdayda kendine yeterlilik oranı yüzde 89 olarak belirlenmiştir.

Yıllık yaklaşık 20 milyon ton üretimi olan Türkiye'nin kendi tüketimi de yıllara göre değişim göstermekle beraber 19-20 milyon arasında değişiyor. Türkiye, ithal ettiği buğdayı işleyip katma değerli hale getirip ihracat yapmakta. Üretim ve tüketim verilerine bakıldığında Türkiye için ufukta çok ciddi bir tehlikenin göründüğünü söylemesek de bu durum hiç etkilenmeyeceği anlamına gelmiyor.”

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'nin buğday üretimi 2015'te 22,6 milyon ton, 2016'da 20,6 milyon ton, 2017'de 21,5 milyon ton, 2018'de 20 milyon ton 2019'de 19 milyon ton, 2020'de 20,5 milyon ton ve 2021'de 17,7 milyon şeklinde gerçekleşti.

TEPGE'nin raporunda Türkiye'nin kendi ürettiği buğdayın yüzde 80'inin gıda sektöründe yüzde 11'inin yem sanayisinde, yüzde 6'sının ise tohumluk olarak tüketildiği paylaşılıyor.

“Türkiye’deki buğday fiyatlarının artması söz konusu”

Okşak’a göre buğday krizi dışında diğer girdi maliyetlerinin de artmasından ötürü buğday fiyatlarında görülebilecek artış normal.

“Aynı zamanda ihracat için de ithalat şartı var. Yani eğer bir üretici makarna ihraç etmek istiyorsa burada kullanacağı unu da ithal etmeli. Rapora göre Türkiye'nin küresel buğday ithalatından aldığı pay yüzde 4,2.

2020-2021 sezonu verilerine göre Türkiye'nin ithalatında Rusya yüzde 77,7 ile lider onu yüzde 9,2 ile Ukrayna ve yüzde 3,5 ile Litvanya takip ediyor.

Türkiye’deki buğday fiyatlarının artması söz konusu. Zira buğday krizi dışında diğer girdi maliyetlerinin de artması buğday fiyatlarındaki artışı doğal kılıyor.

Bu durumda Türkiye’nin buğday ithalatında başı çeken iki ülkenin tahtının sallandığını söylemek mümkün.”

"Buğday ekim alanlarının artması Türkiye için olumlu"

Türkiye de her ihtimale karşı yeni buğday pazarları arayışına girebilir.

“Bunlara ek olarak uzun vadede buğday ekim alanlarının artması Türkiye için bir olumlu bir durumu oluşturabilir ama kısa vadede dünya hareketliliğine göre bir durum sergileyeceğini söyleyebiliriz.”
 

Sıradaki Haber
Azerbaycan: Ermenistan sınırda durumu gerginleştirmeye çalışıyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz