İsrail vatandaşı olan ancak Yahudi olmayanları ikinci sınıf vatandaş statüsüne düşürdüğü belirtilen "Yahudi ulus devlet" yasasına tepki gösteren bir Dürzi asker daha İsrail ordusundan istifa ettiğini açıkladı.
İsrail radyosunun haberine göre, İsrail ordusunda yedek doktor olarak görev yapan 49 yaşındaki Dürzi Arap asıllı Binbaşı Safa Mashur, Yahudi ulus devlet yasasının kabul edilmesine tepki göstermek amacıyla ordudaki görevinden ayrıldı.
Yasayı eleştiren Binbaşı Mashur, "Bu yasa, Yahudi olmayan İsrail vatandaşlarını yaralıyor. Ayrımcılığa uğramış hissi taşıyorum." dedi.
Mashur, Yahudi ulus devlet yasası nedeniyle ordudan ayrıldığını açıklayan Dürzi kökenli üçüncü asker oldu.
İsrail ordusunda görevli Yüzbaşı Emir Cemal adlı Dürzi asker de Facebook hesabından yayımladığı mesajda, "Bu sabah bağlı bulunduğum birliğe dönmek için uyandığımda kendime 'neden' diye sordum. Neden ben bu ülkeye hizmet etmeliyim?" ifadeleriyle ordudan ayrılacağının sinyalini vermişti.
Başbakan Netanyahu, Dürzi liderlerle görüştü
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yahudi ulus devlet yasasına karşı çıkan İsrail'deki Dürzi liderlerle bir araya geldi.
Başbakanlıktan yapılan açıklamada, görüşmede ülkede yaşayan Dürzi ve Çerkezlere İsrail güçlerinde görev almaları dolayısıyla yasal statülerinin iyileştirilmesinin gündeme geldiği belirtildi.
Açıklamada, bu öneri "tarihi bir devrim" olarak nitelendirildi. İsrail basını ise Netanyahu'nun söz konusu öneriye karşılık Dürzilerden Yahudi ulus devlet yasasında değişikliğe gidilmesi taleplerinden vazgeçmelerini ve yasanın iptali için İsrail Yüksek Mahkemesine yapılan başvuruyu geri çekmelerini istediğini yazdı.
Basındaki haberlere göre, bazı Dürzi liderlerin öneriye sıcak baktığı ancak kimilerinin ise öneriyi kabul edip etmeme konusunda kararsız olduğu ifade edildi.
Kudüs merkezli resmi İsrail Merkez İstatistik Bürosunun verilerine göre, çoğunluğu ülkenin kuzeyinde yaşayan Dürzi toplumun nüfusunun 130 binden fazla olduğu belirtiliyor.
Yahudi ulus devlet yasası ne getiriyor?
İsrail meclisinde 19 Temmuz'da çok az bir oy farkıyla kabul edilen Yahudi ulus devlet yasası, iki farklı vatandaş modeli öngörüyor. Buna göre, 8 milyonu aşkın nüfuslu ülkenin yüzde 20'den fazlasını oluşturan Arapların ikinci sınıf vatandaş konumuna düşeceği kaydediliyor.
Halihazırda uygulamada var olduğu belirtilen ayrımcı politikaları hükme bağladığı eleştirileri yöneltilen yasayla, Arapça resmi dil olmaktan çıktı ve ülkenin tek resmi dili İbranice oldu. Bununla birlikte yasanın en çok tepki çeken diğer maddeleri arasında şu hükümler yer alıyor:
"Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir. İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi ana vatanıdır. Dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır. Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır. İsrail'in başkenti Kudüs'tür."
Yasada, "İsrail, tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi ana vatanıdır." ifadesine yer verilerek, Filistinlilerin bu topraklar üzerindeki tarihi varlığı ve haklarının da görmezden gelindiği ifade ediliyor.
İsrail, dünyanın değişik bölgelerindeki Yahudileri İsrail'e gelip yerleşmeye teşvik ediyor ancak 1948'de vatanlarından sürdükleri Filistinlilere geri dönme hakkı tanımayı ise reddediyor.
Kaynak: AA