Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yapılan anlaşma çerçevesinde akaryakıta sağlanan hükümet desteğinin kesilmesine tepki olarak ülke çapında düzenlenen ve olaylarına dönüşen protestolar, hükümetin olağanüstü hal ilanından sonra şiddetini kaybetse de sürüyor.
Olağanüstü hal ilanının ardından sokağa çıkan asker, bazı meydanlar ve yollarda kontrolü sağladı, zorluk yaşanan bölgelerde orduya bağlı otobüsler Ekvadorlulara ulaştırma hizmeti vermeye başladı.
Grevi başlatanlar da gözaltında
Başkent Quito'da önceki gün şiddetli protestolara sahne olan Carondelet Sarayı'nda, Savunma Bakanı Oswaldo Jarrin’in de hazır bulunduğu basın toplantısında konuşan İçişleri Bakanı Maria Pula Romo, değerlendirmelerde bulundu.
Romo, olağanüstü hal çerçevesinde askerin sokağa inmesiyle nispeten sakinleşebilen olaylarda, ülke genelinde 350 kişinin gözaltına alındığını kaydetti.
Bu kişilerden 159'u, yağmalama olaylarının görüldüğü Guayaquil kentinde yakalandı.
Romo, Ekvador Ulusal Taksiciler Federasyonu Başkanı Jorge Calderon ile diğer ulaştırma sendikalarından iki kişinin de gözaltına alınanlar listesinde olduğunu bildirdi.
Savunma Bakanı Jarrin ise grevin ilk günü 291 şiddet olayının yaşandığını, dün ise bu rakamın 100’ü geçmediğini kaydetti.
Olayların zararı en az 110 milyon dolar
Ülke basınındaki haberlere göre Quito Belediye Başkanı Jorge Yundo, şiddet olayları nedeniyle en az 110 milyon dolarlık zarar oluştuğunu aktardı. Yundo yolları açmaya çalışan trafik polislerinin hedef alındığını, 10 polis motosikletinin saldırıya uğradığını, bazılarının yakıldığını anlattı.
Quito'nun merkezi bugün herhangi bir şiddet olayına sahne olmazken kentin diğer noktalarında yine bazı göstericiler yol kapattı.
Grev hava taşımacılığını da vurdu. Quito'daki Uluslararası Mariscal Sucre de Quito Havalimanı'nda bazı uluslararası uçuşlar iptal edildi.
20'den fazla gazeteci hedef alındı
Öte yandan Güvenlik güçlerinin, göstericiler dışında, şiddet olaylarını görüntülemek ve haberleştirmek isteyen gazetecileri hedef alması da dikkati çekti. Bölge basınındaki haberlerde protestoları takip eden 20'den fazla gazetecinin saldırıya uğradığı kaydedildi.
Ekvador polisinin göstericilere uyguladığı orantısız şiddet de tepki gördü.
Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu (IACHR) ve STK’lerin yanı sıra Ekvador’un resmi kamu denetçiliği kurumu Defensoria del Pueblo da aşırı şiddetten ötürü güvenlik güçlerini kınadı. Ekvador polisinin yerdeki bir göstericinin üzerinden motorla geçmesi, başka bir polis ekibinin ise bir göstericiyi sürüklemesi, ülke gündeminde yoğun tartışmalara neden olmuştu.
Güvenlik güçlerinin yanında göstericilerin de şiddete başvurduğu Ekvador’da protestocuların Ekvador Kızılhaçına ait bir ambulansı taşlaması büyük tepki çekti. Olay sonrası Kızılhaç ve diğer kurumlar, göstericileri kınadı.
Moreno geri adım atmıyor
Bu arada yağma olaylarının yoğun görüldüğü Guayaquil'de bulunan Devlet Başkanı Moreno kentte düzenin büyük oranda sağlandığını belirtti, alınan önlemlerin uygulamasını incelemek için tekrar şehri ziyaret edeceğini kaydetti.
Akaryakıt desteğine ilişkin Moreno, "Herkes iyi duysun, başıboşluk bitti." ifadelerini kullandı ve desteği kesme kararından geri adım atmayacağını vurguladı.
Ekvador'da önceki gün genel ulaştırma grevine gidilmiş, grev daha sonra ülke çapında hükümet karşıtı protesto ve şiddet eylemlerine dönüşmüştü. Özellikle kuzeydeki Guayaquil kentinde birçok yağmalama olayları görülmüş daha sonra hükümet tarafından olağanüstü hal ilan edilmişti.
Kaynak: AA