2020 yılında 44 gün süren ve Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtardığı Karabağ Savaşı, Ermenistan ile yeni bir müzakere sürecini başlattı. Savaştan hezimetle ayrılan Ermenistan'da Başbakan Paşinyan'a karşı büyük çaplı gösteriler düzenlendi ve ülke erken seçimlere gitti.
Nikol Paşinyan, Karabağ Savaşı'nı kaybetmesine rağmen seçimleri kazanarak, koltuğunu korudu. Türkiye ve Azerbaycan ile müzakere taraftarı olan Paşinyan, içeride hala büyük zorluklarla karşılaşıyor.
Ermenistan’da Paşinyan'a karşı protestolar artarak devam ediyor. Azerbaycan'ın Karabağ zaferi sonrası, Ermenistan hükümetinin bölgede izlediği siyaseti protesto eden ve Başbakan Nikol Paşinyan'ın istifasını isteyen muhalifler, 1 Mayıs'tan bu yana Erivan sokaklarında bir araya geliyor.
Son olarak, protestocular, muhalefet liderlerinden Ishkhan Saghatelyan öncülüğünde bakanlık önüne yürüdü. Hükümet karşıtı slogan atan protestocular, bakanlık binasını ablukaya alırken tüm giriş ve çıkışları tuttu.
Peki, Kafkasya'nın iki komşu ülkesi Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki müzakereler ne durumda? Ermenistan'da devam eden gösteriler ne anlama geliyor?
Öncelikle Azerbaycan ile Ermenistan liderleri Avrupa Birliği (AB) ile Rusya aracılığı ile bir araya geliyor. Kimi görüşmeler Brüksel'de kimi görüşmeler ise, Moskova'da düzenleniyor.
Son olarak AB Konseyi Başkanı Charles Michel arabuluculuğunda, Ermenistan Cumhurbaşkanı Nikol Paşinyan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Brüksel’de bir araya geldi.
İki ülke arasında yürütülen görüşmeler 3 ana başlıktan oluşuyor.
TRT Haber'e konuşan İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (İNSAMER) Kafkasya Uzmanı Muhammed Akhiyadov, iki ülke arasındaki ihtilafın çözümüne yönelik somut bir ilerlemenin katedilmediğini belirterek, sınırların belirlenmesi başlığına dikkat çekiyor.
Akhiyadov'a göre, sınırların belirlenmesinden önce barış anlaşmasının imzalanması gerekiyor.
"Zira dünyadaki diğer ülkelerin tecrübelerinden de bildiğimiz gibi sınırların belirlenmesi çok uzun zamana yayılan bir süreçtir. Dolayısıyla bir daha çatışmaların başlamaması için her şeyden önce bir barış anlaşmasının imzalanması gerekir."
Öte yandan Aliyev ve Paşinyan, 23 Mayıs’ta müzakere başlıklarına dair komisyonların oluşturulmasına ilişkin kararnameleri imzaladı. Peki, taraflar barışa hazır mı?
Ermenistan'da ateşkesin imzalanmasının hemen ardından başlayan ve ülkeyi erken seçime götüren süreç, barış anlaşmasına giden sürecin de sancılı olacağını da göstermişti. Zaten, müzakerelerin başlamasının hemen akabinde de gösteriler yeniden başladı.
Ermenistan'da uzun süredir bir "Karabağ Klanı"ndan bahsediliyor. Uzmanlara göre, bu klan Karabağ meselesini bir varlık sebebi olarak görüyor. Dolayısıyla olası bir barış anlaşmasını kendileri için büyük bir tehdit olarak kabul ediyorlar.
Akhiyadov, Dağlık Karabağ Klanının Ermenistan’ın dış politikasında muhafazakar kanadı temsil ettiğini söylüyor.
"2020 yılının sonuna kadar süren statüko -sonsuza dek dondurulmuş sorun- söz konusu grubu oldukça tatmin ediyordu. Zira bu statükonun devam etmesi aynı zamanda Ermeni ordusunun savaş kabiliyetine olan güvenin de devam ettiği anlamına geliyordu. 2020 yılının sonunda yaşanan İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’nda Ermenistan ordusunun ağır yenilgiye uğraması söz konusu statükoyu bozdu ve bunun sonucunda Ermenistan’da bir siyasi kriz patlak verdi."
Karabağ Klanı'nın önemli liderleri, eskiden üst düzey görevlerde bulunmuş kişiler. Örneğin, eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan, grubun liderlerinden biri.
Akhiyadov, Paşinyan'a karşı halkı sokağa döken ve istifasını isteyen organizasyonun da Karabağ Klanı olduğunu belirterek, şöyle devam ediyor;
"Ancak belirtmek gerekir ki, Ermenistan toplumunun sadece küçük bir kısmı bu grubu desteklemektedir. Dolayısıyla iktidarı ele geçirmeleri oldukça zordur. Çünkü savaştan yorulan Ermenistan toplumu, savaş çağrısını yapan bu grubu desteklemeyecektir"
Her ne kadar Ermenistan'da Karabağ Klanı sokaklara dökülse de halkın tercihini etkilemeyi beceremiyor. Karabağ Savaşı'nın hemen ardından yapılan erken seçimlerden çıkan sonuç bunun en önemli göstergesi.
Akhiyadov'a göre de Paşinyan ve Ermenistan toplumu Azerbaycan ile olan anlaşmazlığının barışçıl bir şekilde çözülmesinin her şeyden önce Ermenistan’ın lehine olduğunu biliyor. Ancak, Karabağ Klanı ve Rusya etkisine de dikkat çekiyor.
“Karabağ klanı” gibi savaş çağrısını yapan unsurlar iki ülke arasında barışı engellemektedir. Ayrıca söz konusu klanın Moskova ile eskiden beri iyi ilişkilere sahip olduğu bilinmektedir. Bu bağlamda Moskova, Bakü-Erivan hattında inisiyatifi kaybettiğini hissetmeye başladığı anda bu klana olan desteği daha da artırmaya başlamaktadır. Nitekim son günlerde Erivan’da yaşanan protestoları bu açıdan ele almak gerekir"
Diğer taraftan Ermenistan'ın hem Azerbaycan hem de Türkiye ile ilişkilerinde bir etken daha var: Ermeni Lobisi.
Ermenistan, etkin bir lobiye sahip. 20 yıldan fazla bir süredir hukuksuz bir şekilde sürdürdüğü Karabağ işgalinde lobinin desteği yadınamaz. Özellikle Fransa ve ABD'de Ermeni lobisinin gücü biliniyor.
Ancak, Erivan ile lobi arasında her konuda ortak görüş sağlanamıyor. Erivan, Türkiye ve Azerbaycan ile normalleşmenin hem siyasi hem de ekonomik kazançlarının farkında. Lobi ise, aynı görüşte değil.
Akhiyadov, lobinin Ermeni halkıyla da aynı düşüncelere sahip olmadığı tespitinde bulunarak, şöyle devam ediyor;
"Ermenistan yönetiminin Azerbaycan veya Türkiye ile normalleşmeye giden yolda küçük bir adım atması her zaman diasporada büyük rahatsızlık yaratmaktadır. Ancak böyle bir tutum Ermenistan’ı izolasyondan kurtarmaya ve ülkenin sosyo-ekonomik sorunları çözmeye yardım etmiyor. Bilakis ekonomik krizi daha da derinleştirmektedir. Bu durum aslında diaspora ile Ermenistan toplumu arasında bir anlaşmazlık konusudur. Diasporanın büyük bir kısmı Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesine şiddetle karşı çıkarken, Ermeni halkının çoğunluğu bu kararı memnuniyetle karşılamaktadır."
Zengezur Koridoru
Aliyev ile Paşinyan arasındaki görüşmelerin önemli bir başlığı: Ulaşım hatlarının açılması. Zengezur Koridoru ise, ulaşım hatlarının en önemlisi.
Öyle ki, geçtiğimiz günlerde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan'la hem demir yolları hem de kara yollarının inşası da dahil olmak üzere Zengezur Koridoru'nun açılması konusunda anlaştıkları açıkladı ancak Ermenistan tarafından yalanlama geldi.
Peki, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki müzakerelerin önemli başlıklarından başlıklarından olan Zengezur Koridoru nedir?
Nahçıvan ile Azerbaycan arasındaki 43 kilometrelik mesafe Zengezur koridoru olarak adlandırılıyor.
Zengezur, bir zamanlar Müslüman Türk nüfusun yaşadığı tarihi Azerbaycan toprağı olsa da 1920'li yıllarda Sovyetler Birliği tarafından Ermenistan'a bağlandı ve bugün de Ermenistan'ın sınırları içinde bulunuyor. Zengezur'un Ermenistan'a verilmesiyle Azerbaycan Nahçıvan'la kara bağlantısını kaybetti.
Zengezur Koridoru’nun hayata geçirilmesiyle birlikte Azerbaycan ile Türkiye arasındaki mesafe kısalıyor. Ankara’dan başlayan demir yolu hattı Kars’a, oradan da Nahçıvan’a geçiyor. Zengezur koridoru da burada devreye giriyor.
Koridorun açılmasıyla birlikte inşa edilecek demir yolunun Kars, Tiflis, Kars güzergahını takip eden hattan daha kısa olması bekleniyor.
Neler olmuştu?
2020 yılında Azerbaycan, Ermeni güçlerinin Azerbaycan sivil yerleşim birimlerine ateş açması üzerine Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in "Demir Yumruk" diye nitelendirdiği karşı saldırı operasyonunu başlattı. Bir süre sonra "vatan savaşına" dönüşen bu operasyonda, Azerbaycan ordusu topraklarını kurtararak halkın 30 yıllık hasretine son verdi.
Süreç nasıl başladı?
2018'de iktidara gelen Nikol Paşinyan da önceki yönetimin işgal konusundaki tutumunu sürdürünce AGİT Minsk Grubu çerçevesinde yapılan müzakereler durma noktasına geldi. Paşinyan'ın, Karabağ'ın Ermenistan'a ait olduğu" yönündeki açıklaması, dönemin Ermenistan Savunma Bakanı Davit Tonoyan'ın "yeni topraklar için yeni savaş" şeklindeki beyanı, Azerbaycan'da tepkiyle karşılandı. Söz konusu açıklamalar, Azerbaycan'ın operasyona başlamasının nedenleri arasında gösteriliyor.
Ermenistan, provokatif açıklamaların yanı sıra temas hattında Azerbaycan'a karşı saldırılarını sürdürdü. Ermenistan ordusu, 12 Temmuz 2020'de, Tovuz ili yakınlarındaki bazı stratejik mevzileri ele geçirmek için saldırı düzenledi.
Azerbaycan ordusu, Ermenistan ordusunun bu saldırısını geri püskürttü. Sınır hattında günlerce süren yoğun çatışmada, Tümgeneral Polat Heşimov şehit düştü. Tümgeneral Heşimov'un şehadet haberini alan Azerbaycan halkı, meydanları doldurarak, Ermenistan'ın saldırılarını protesto etti. Halkın bu tepkisi Azerbaycan için işgal altındaki topraklarının kurtarılmasının işaret fişeği oldu.
Bu gelişmeler üzerine, Azerbaycan ordusu da tatbikatlarını yoğunlaştırdı, 2020'nin ağustos ve eylülünde Türk Silahlı Kuvvetleri ile ortak tatbikatlar hayata geçirildi.
Zafer Azerbaycan’ın…
Ermenistan ordusu, 27 Eylül 2020'de, saat 06.00 sıralarında cephe hattı boyunca geniş kapsamlı provokasyonda bulunarak Azerbaycan ordusunun mevzilerine ve sivil yerleşim birimlerine büyük çaplı silahlar, top ve havanlarla ateş açtı. Ermenistan'ın yoğun bombardımanı sonucu sivil ve askeri can kayıpları meydana geldi, bazı bölgelerde altyapı ciddi hasar gördü.
Bu gelişme üzerine, Cumhurbaşkanı Aliyev'in emri ile Azerbaycan ordusu tüm cephe boyunca karşı saldırı başlattı. Operasyonun ilk gününde Azerbaycan 6 köy ile bazı stratejik yükseklikleri işgalden kurtardı.
Azerbaycan halkını sevince boğan bu haberin benzerleri 44 gün boyunca tekrarlandı. Sonraki günlerde kurtarılan bölgelerle ilgili müjdeli haberleri, Cumhurbaşkanı Aliyev her gün bizzat ya sosyal paylaşım sitelerinden ya da halka hitap ederek duyurdu.
Azerbaycanlıların "Vatan Muharebesi" dediği 2. Karabağ Savaşı, 44 gün sürdü ve 10 Kasım 2020'de Ermenistan, yenilgisini kabul eden bildiriye imza atınca sona erdi.
Azerbaycan ordusu, 44 günde 5 şehir, 4 kasaba ve 286 köyü işgalden kurtardı, imzalanan bildiri gereği Ermenistan ordusu Kelbecer, Laçın ve Ağdam illerini terk etmek zorunda kaldı.