Türkiye'ye sığınan Albaraa S. (21), yaklaşık 2,5 yıl önce Suriye'deki evinde uyuduğu sırada bir rejim askeri tarafından sırtından tutularak kaldırıldığını söyledi.
Daha sonra 8 asker tarafından elleri plastik kelepçeyle bağlanarak bir kontrol noktasına götürüldüğünü ifade eden Albaraa S, ayakları bağlanarak kapatıldığı odada sabaha kadar uyutulmadığını dile getirdi.
Sabah başka bir alana götürüldüğünü anlatan Albaraa S, "70 kişinin olduğu bir odaya kapatıldım. Sadece iç çamaşırıyla tutuluyorduk. Temiz olmayan bir alandı. Tuvalet yoktu. Günde üç defa tuvalet için çıkarılıyorduk. Çok az yemek getirirlerdi. Bir avuç kadar bulgur, bir parça da ekmek verirlerdi." diye konuştu.
Zaman zaman gözlerinin de kapatıldığını aktaran Albaraa S, tahkikat başladığında "50 Esed askerini öldürdüğü, 9 kontrol noktasını patlattığı, 3 kadını alıkoyduğu, bir tankın infilak ettirilmesine yardımcı olduğu" suçlamalarına maruz kaldığını söyledi.
Suçlamaları kabul etmeyince işkence gördü
Albaraa S, suçlamaları kabul etmeyince işkenceye maruz kaldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Elektrik kablosuyla vurdular. Ellerim bağlıydı, kemer yardımıyla tavana asıldım. Yaklaşık iki saat asılı kaldım. Elektrik yüklü sopayla darbe aldım. Ben kabul etmedikçe hakkımdaki suçlamalar sürekli arttı. Kendimden geçtiğimde hücreye götürüyorlar, bir süre sonra tekrar işkence başlıyordu. Yüz üstü yatırıp, dizlerini üzerime koyup oturuyorlardı. Ayağa kaldırıp, tekmeyle vuruyorlardı. Her tekme vurduklarında duvara çarpıyordum. Ellerimi arkadan bağlayıp, tavana astılar. Bu şekilde de bir saat kaldım. Her tarafımdan kan gelmesine, dizlerimin üzerine çökmeme rağmen dövmeye devam ediyorlardı. Suçsuzluğum ispatlanınca bu sefer çeşitli gösterilere katıldığımı iddia ettiler. Mahkeme suçsuz olduğumu anlayınca da beni bıraktı."
Türkiye'de olduğu için şükrediyor
"Suçsuz olduğumu anlayınca beni bıraktıklarında aynada kendimi tanıyamadım. 10 kilo vermiştim. Akrabam sesimden beni tanıdı" diyen Albaraa S, şöyle konuştu:
"Türkiye'ye gelince, yaşadıklarımdan dolayı sürekli kabus görüyordum. Her uyanışımda 'İyi ki Türkiye'ye geldim' diye şükrediyordum. Hafızadan silinmeyecek şeyler bunlar. Türk halkı bize çok iyimser yaklaştı. İyi ki Türkiye var, Türkiye olmasaydı biz ne yapacaktık? Türk kardeşlerimiz her Suriyeliyi aynı kefeye koymasınlar. Emniyette bize çok iyi davranıyorlar. Bir akrabamız burada öldü. Türk kardeşlerimizin bizim için nasıl koşturduklarına şahit oldum. Çok duygulandım."