Esed rejimi, 7 yıldır iç savaşın sürdüğü ülkede yeniden imar edilecek bölgeleri kapsayan bir kanun hazırladı.
"10 numaralı" olarak bilinen yasaya göre, taşınmaz mallara sahip kişiler, 30 gün içinde tapularını ilgili makamlara sunacak. Kendileri sunamadığı takdirde yakınlarına vekalet verecek.
Maskelemeye çalışıyor
Rejim böylece, sivillere mülklerini muhafaza etme şansı sağlıyormuş imajı verse de asıl hedef, düşmanı olarak gördüğü kişilerin terk etmek zorunda kaldıkları ev, iş yeri ve diğer taşınmazlara el koymak.
Zira ülkenin neredeyse tamamında yıllarca rejimin ablukada tuttuğu, sakinlerini yoğun saldırılarla göçe zorladığı bölgeler yer alıyor.
Yerlerinden oldular
Mülk sahipleri ve akrabaları, ya komşu ülkelere sığındı ya da zorunlu tahliyelerle Suriye'nin kuzeyine, genellikle muhaliflerin kontrolündeki kentlere gönderildi.
Mal beyanı yapabilecek kimsenin kalmadığı yerleşimlerde, mülk sahiplerinin vekalet verebileceği yakını da bulunmuyor.
Ülkesinden uzak milyonlarca sivil
Yasanın bir diğer açmazı da 30 günlük sürenin oldukça kısa olması. Bu zaman zarfında yurt dışına ya da ülkenin diğer ucuna göç etmek zorunda kalmış insanların herhangi bir belge temin etmeleri, 7 yıldır iç savaştaki ülkenin resmi kurumlarına sunabilmeleri de mümkün değil.
Bu nedenle rejim, yeniden tapulama işlemi yapabilecek, böylece yerinden edilmiş kitlelerin taşınmazlarını sahipsiz bırakacak.
Yeniden bir idari yapılanma yapılarak, zorla göç ettirilen sivillerin mallarına el koyulmuş olacak.
13 milyondan fazla Suriyelinin mallarına el konma riski
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) hukuki işler komitesi üyesi Yasir Ferhan, "Yeni yasa yayılmacı ve mezhepçi İran rejiminin Suriye'de nüfus yapısı değişimi planlarını meşrulaştıracak" dedi.
Ferhan, 30 gün içinde mal beyanı zorunluluğuna da değinerek, "Bu prosedür, Esed rejiminin gerçek niyetini ortaya koydu. Rejim, yerinden edilen 13 milyondan fazla Suriyelinin yokluğundan faydalanarak, manipülasyon ve emlak kayıtlarının yok edilmesiyle mallarına el koymaya çalışıyor" diye konuştu.
Yerinden edilenlerin evlerine dönme hakkının, söz konusu yasayı boşa çıkarmak için en etkili yöntem olduğunu anlatan Ferhan, uluslararası toplumun bu hakkı koruma sorumluluğu olduğunu da sözlerine ekledi.
Şam daha sonra Humus ve Halep
Kanunun ilk etapta Şam'ın boşaltılmış bölgelerinde, daha sonra Humus ve Halep'te uygulanması öngörülüyor.
Suriye'de idari yapılandırma kanununun ara ara değiştiği, Hafız Esed döneminde de toprakların yeniden parsellenmesiyle, devletin dilediği mülklere el koyduğu biliniyor.
Daha önce Şam'da Zebadani ve Dareyya ile Humus ve Halep'ten göç ettirilenlerin evlerine de İran destekli milislerin aileleri yerleştirilmişti. Yine benzer bir sürecin yaşanması muhtemel görünüyor.
Kaynak: AA