Esed rejimi ordusu ve İran destekli terörist gruplardan oluşan rejim güçleri, "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" sınırları içindeki İdlib'in Han Şeyhun ve Kefrenbil ilçesi ile İhsem beldesi El Habit, Marrtemanter, Sufuhen, Krisaa, İhsem, Rekaya ve Şeyh Mustafa köyleri, Halep'in batı kırsalında Kefer Halep ile El Etarib ilçesi ve El Bavvabiyye köyü, Hama'nın kuzey kırsalındaki Latamine ve Kefer Zita ilçesine akşam saatlerinde hava ve kara saldırıları düzenledi.
Sivil Savunma (Beyaz Baretliler) kaynaklarından alınan bilgiye göre, Esed rejimine ait savaş uçaklarının hava saldırılarında İdlib'in Ariha ilçesi, İhsem, Maretemater, Sfuhen ve Han Es Sübül köylerinde 8 sivil, Halep El Etarib ilçesi ile Kefer Halep ve El Bevvabiyye köyünde 12 sivil olmak üzere sivil daha yaşamını yitirdi, onlarca sivil yaralandı.
Sabah saatlerinde düzenlenen hava saldırısında 4 sivil hayatını yitirdi.
Kerem Kınık: Sivillerin kaçabilecekleri bir yer kalmadı
Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık da Suriye'de Beşşar Esed rejimine ait savaş uçaklarının "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi" sınırlarındaki yerleşimlere düzenlediği saldırılara ilişkin, bölgede bulunan sivillerin kaçabilecek yerleri kalmadığını söyledi.
Kınık, yaptığı açıklamada, İdlib'de sivil yerleşim alanlarının vurulduğunu, bir katliamın yaşandığını belirterek, çocukların, kadınların ve elinde silah olmayan masum sığınmacıların katledildiğini anlatan Kınık, "Hedef gözetilerek sivil alanlar bombalanıyor. İdlib'in en yoğun yerleşim yerlerine havadan varil bombaları atılıyor. Bu açık bir savaş suçu. Bu insanların bu bölgelerden sürülmesi için işleniyor. Bu dünyanın ve uluslararası hukukun kabul edebileceği bir şey değil." diye konuştu.
"Savaşlar olmasın." diye kurulmuş Birleşmiş Milletlerin (BM) buna ilişkin kınama dahi yayımlayamadığını vurgulayan Kınık, katliamlara "dur" denilemediğini belirtti.
Ölü sayısının artmasından endişe ediliyor
Böylece gün içerisinde İdlib ve Halep'teki sivil yerleşimlere düzenlenen hava saldırılarında ölenlerin sayısı 24'e yükseldi.
Hava saldırıları devam ederken, ölü ve yaralı sayısının artmasında endişe ediliyor.
Esed rejimi ve destekçilerinin sabah saatlerinde düzenlediği saldırılarda Kefrenbil ilçesi ile Rekaye köyünde iki sağlık merkezi hedef alındı.
"İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi"ndeki durum
Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib ili, neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin kalesi niteliğinde.
Halihazırda iç göç ile nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, Mart 2015'te muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geldi.
Türkiye, Rusya ve İran, 4-5 Mayıs 2017'deki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etti. Rejim güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine Türkiye ve Rusya, ek mutabakata vardı.
Rejim, destekçilerinin yardımıyla 17 Eylül 2018'de Soçi'de imzalanan mutabakata rağmen saldırılarına devam ediyor. Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da 25-26 Nisan'da Türkiye, Rusya ve İran arasında düzenlenen 12'inci toplantı sırasında artan saldırılar aynı yoğunlukta sürüyor.
1 ayda en az 255 sivil hayatını kaybetti
Sivil Savunma kaynakları, 25 Nisan'dan bu yana yapılan saldırılarda en az 255 sivilin yaşamını yitirdiğini, 650'den fazlasının yaralandığını belirtiyor.
Esed rejimi ve destekçilerinin, Türkiye ve Rusya'nın İdlib mutabakatını imzaladığı 17 Eylül 2018'den beri ateşkesi ihlal ederek gerçekleştirdiği saldırılarda 553 binden fazla sivil yerlerinden edildi.
Rejim, İran destekli terörist gruplar ve Rusya'nın hava desteğiyle, "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi"ne bir ay önce başlattığı geniş çaplı saldırılarla 100 kilometrekare civarında bir alanı ele geçirdi. Askeri muhalifler ise söz konusu bölgeleri rejim güçlerinden geri almak için zaman zaman operasyon düzenliyor.
Kaynak: AA