Rejim mutabakatları hiçe saydı. Saldırılarını sürdürdü. İnsanlık dramına sahne olan İdlib'de haritalar zaman içinde değişti.
Suriye'de, Türkiye'nin diplomatik çabalarıyla 2017'de harekete geçildi.
Türkiye, Rusya ve İran 4 Mayıs 2017'de Astana mutabakatını imzaladı.
Buna göre İdlib, Humus, Dera ve Doğu Guta'da dört çatışmasızlık bölgesi oluşturuldu. Ancak Esed rejimi kısa süre içinde bu mutabakatı deldi.
Humus, Dera ve Doğu Guta'daki çatışmasızlık bölgeleri binlerce sivilin öldüğü saldırıların ardından rejimin eline geçti.
Rejim güçlerinin ülkedeki son çatışmasızlık bölgesi olarak kalan İdlib'e yığınak yaptığı Eylül 2018'de Türkiye yeniden diplomatik bir girişim başlattı.
17 Eylül 2018'de Türkiye ve Rusya arasında imzalanan Soçi mutabakatıyla İdlib'deki çatışmasızlık yeniden güvence altına alındı.
Ama Esed rejimi anlaşmayı dinlemedi, Şubat 2019'da İdlib'e kapsamlı bir saldırı başlattı.
Rejim güçleri, Astana ve Soçi'de teyit edilen alanda 2 bin kilometrekarelik alanı ele geçirdi.
Rejimin ilerleyişi üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının da desteğiyle muhalifler harekete geçti.
Rejimin ilerleyişi ve askerimize yönelik saldırıların ardından 27 Şubat'ta Türkiye, Bahar Kalkanı Harekatı'nı başlattı.
Son 3 günde muhalifler, 12 köyü geri alarak Cebel Zaviye bölgesinde kontrolü sağladı.
Cebel Zaviye, Halep ve Lazkiye'yi bağlayan M4 karayoluna açılan kapı konumunda olmasıyla da stratejik önem taşıyor.