15 Mart 2011'de Dera'da fitili ateşlenen Suriye İç Savaşı 10'uncu yılına girdi. Bu sürede 384 bin sivil hayatını kaybetti. 6 milyon 700 bin Suriyeli yurdundan edildi. Sığınmacıların 3 milyon 600 binine Türkiye tek başına ev sahipliği yapıyor.
Türkiye, binlerce sığınmacıyı misafir ediyor
Avrupa Birliği ise Ankara ile varılan mülteci anlaşmasına uymadığı gibi, Türkiye'nin yanı başında terör faaliyetlerine göz yumdu. İdlib'de askerlerimizin şehit olduğu hain saldırıya misliyle karşılık veren Türkiye, misafir ettiği 3 milyon 600 bin sığınmacıdan Avrupa'ya gitmek isteyenlere de kapılarını açtı.
Esed rejimi, Rusya ve İran'ın yardımıyla ülkenin yaklaşık yüzde 70'inde hakimiyeti sağladı. ABD destekli terör örgütü PKK/YPG, Münbiç ve Tel Rıfat ilçeleri ile Fırat'ın doğusundaki bölgeleri işgalinde tutuyor. Örgüt, binlerce kişiyi de alıkoyuyor.
Türkiye, başından beri Suriye'nin toprak bütünlüğünü savundu. Kuzeyde, ülkeyi istikrarsızlaştıracak bir terör koridoruna karşı çıktı. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Bahar Kalkanı harekatlarını düzenledi. Binlerce kilometrekare alan terörden temizlendi. Bölge halkı, özgürleşerek huzura kavuştu.
ABD, AB, BM, NATO katliam karşısında samimi değil
Ankara, Suriye krizinin çözümü için uluslararası girişimlere de öncülük etti. Astana süreci çerçevesinde, Rusya ve İran ile birçok toplantı yapıldı. Toplantıların en önemli vurgusu, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi çözüm oldu.
Esed rejimi, sivilleri hedef aldı. Kimyasal silah kullanımı dahil birçok savaş ve insanlık suçu işledi. Açlık ve ilaç yetersizliği yüzünden on binlerce çocuk yaşamını yitirdi. 5 milyon çocuk ise acil yardıma muhtaç.
ABD, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, NATO ise 9 yıldır devam eden Esed katliamı karşısında hiçbir zaman samimi davranmadı.