Suriye'de terör örgütü PKK/PYD ve Esed rejimi, örgütün işgal ettiği Haseke ilindeki sahalardan çıkarılan petrolün gelirini paylaşıyor.
PKK/PYD ve rejim, Haseke'deki üçü aktif, altısı atıl durumdaki 9 petrol sahasını birlikte kontrol ediyor.
Petrol üretiminin sürdüğü Rümeylan, Süveydiye ve Karaçok sahalarındaki yaklaşık 350 küçük çaptaki kuyudan, günlük 30-35 bin varil petrol çıkarılıyor.
PKK/PYD, kısa süre önce, Rümeylan'da bulunan Petrol Üretimi Dairesinin kontrolünü yeniden rejime devretti ve aralarında gelir paylaşımı anlaşması yapıldı.
Anlaşmaya göre, rejim gelirin yüzde 65'ini, PKK/PYD ise yüzde 20'sini alırken, terör örgütü geri kalanını da sahaların korunmasından sorumlu yerel Arab güçlerine veriyor.
Koruma görevlileri ve diğer çalışanların maaşlarını ise rejim veriyor.
Ancak PKK/PYD, Rümeylan'da bir ofis bulundurmaya devam ediyor. Ofislerdeki görevliler, PKK/PYD'ye petrol üretimiyle ilgili rapor veriyor.
Çıkarılan petrol, tırlarla, ülkenin orta kesiminde, rejimin hakimiyetinde yer alan Humus'taki rafinerilere gönderiliyor.
Bu transferi, Esed ailesine yakınlığıyla bilinen iş adamı Hüsam Katırcı üstleniyor.
Haseke'den çıkan petrolün diğer yönü de Irak'ın Sincar bölgesi.
İletim hatları onarılıyor
Kahtaniye, Bedran, Zarba, Saide, Babasi ve Alyan sahaları ise halihazırda aktif değil.
Buralardan çıkarılacak petrolün durumu ise iletim hatlarının tamirinden sonra belirlenecek. Onarımdan sonra, bu sahalardan çıkan petrolün, Humus'taki rafinerilere iletilmesi öngörülüyor.
Rejimin petrol bakanlığının verilerine göre, Mart 2011'de başlayan iç savaştan önce, ülke genelinde günlük yaklaşık 385 bin varil petrol üretiliyordu. Bunun 150 bini ihraç edilirken, kalanı Humus ve Akdeniz kıyısında yer alan Banyas’taki rafinerilerde işlenip iç tüketimde kullanılıyordu.
Petrol üretimi, 2012’de günlük ortalama 164 binken, 2013’te 28 bin varile, 2014’te 14 bin varile düştü.
Rusya Enerji Bakanı Aleksandır Novak, Mart ayında yaptığı açıklamada, 7-10 bin varile kadar düşen üretimi canlandırmak için Rus şirketlerin "Suriyeli ortaklarıyla" irtibatta olduğunu söylemişti.
İç savaştan önce petrol ihracatı, ülkenin gelirlerinin yüzde 25'ini oluşturuyordu ve yüzde 95'i Avrupa Birliği'ne satılıyordu.