Levy, "siviller arasındaki ölüm oranının yadsınamayacağını" vurgulayarak "İsrail'in sözde meşru müdafaa eylemlerinde bir suç geçmişi yokmuş gibi davransak bile, Nekbe (Büyük Felaket) sırasında sivillere karşı işlenen suçları hatırlamasak bile, Filistinlilere karşı önceki savaşlarda işlenen suçları hatırlamasak bile, tarihin 7 Ekim'de başladığını düşünsek ve bu çatışmanın dar çerçevesine baksak bile, İsrail saldırılarının ezici bir çoğunlukla sivilleri öldürdüğüne, yerinden ettiğine ve yaraladığına dair kanıtımız var." dedi.
Levy, İsrail'in hem askeri hem de yönetim açısından Hamas'ı yok etme kampanyası olarak tanımladığı hedeflerinin "gerçekçi" ya da "ulaşılabilir" olmadığına işaret ederek "Bunu çok dramatik terimlerle, İsrail'in varlığı için bir savaş, ikinci bir bağımsızlık savaşı olarak tanımladılar. Ancak tanımlanan hedeflere askeri olarak ulaşılamaz." değerlendirmesinde bulundu.
"Hakları için savaşan bir halkı, askeri olarak ezemezsiniz" diyen Levy, İsrail'in kendisi için gerçekçi hedefler belirlemesi gerektiğini söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun duruşunun kırılganlık hissi verdiğini aktaran Levy, "Kalıcı işgal, İsrail sistemini bu kadar aşındırdı mı? İsrail gerçekten bu kadar kırılgan mı? On beş yıldır abluka altında olan bu küçücük toprak parçasında sıkışıp kalmış bir örgütün varlığınıza tehdit oluşturacak kadar çok ayrışma var mı?" ifadelerini kullandı.
"ABD çok ciddi bir hesap hatası yaptı"
Levy "ABD'nin İsrail'in Filistinlilere karşı eylemlerinden sorumlu tutulmayacağını garanti ettiğini" iddia ederek "ABD'nin bu çatışmada çok ciddi bir yanlış hesaplama yaptığını düşünüyorum." diye konuştu.
ABD'nin, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda yaptığı uluslararası kurallara saygı duyulması çağrılarını hatırlatan Levy, dünyanın büyük bir kısmının "ikiyüzlü, yalancı, savaş çığırtkanı bir ABD gördüğünü" kaydetti.
Levy, ABD'nin mevcut pozisyonunun jeopolitik, iç politika ve Başkan Joe Biden'ın olayları yorumlama şekliyle ilgili olduğuna dikkati çekerek "Ama ilginç bir şekilde bu, Biden için iç politikada pahalıya mal olabilir. Biden bedel ödeyebilir çünkü ABD halkı ve Demokrat seçmenler, görünüşe göre mutlu değil." dedi.
Ayrıca Levy, ABD savunma endüstrisinin bir kısmının Rusya-Ukrayna Savaşı'nın yanı sıra İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının ardından yeniden inşa edildiğini dile getirdi.
"İsrail'in orantısız güç kullanımı ve insani yardımları kesmesi suçtur"
Mevcut durumun analizi için Levy, "tarihi anlamanın" gereğini vurgularken Filistinlilerin nesiller boyunca İsrail tarafından en temel haklarından mahrum bırakıldıklarını hatırlattı.
Levy, Filistinlilerin, İsrail'in kurulduğu tarihten bu yana "çoğunlukla etnik temizlikle yerinden edildiğine" dikkati çekerek "7 Ekim'e girerken yaşanan gerçeklik anormal bir gerçekti ve şunları aynı anda anlayabilmemiz gerekiyor. Birincisi, Filistin ve İsrail gerçeğinin bu bağlamıdır. İkincisi, işgal altındaki bir halkın direnme hakkı vardır, ancak uluslararası hukukun dışında faaliyet gösterme hakkına sahip değildir." diye konuştu.
Eski danışman Levy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail'e karşı yapılanlar suçtu, uluslararası hukuka aykırıydı. Meşru müdafaa hakkını savunan herhangi bir güç (İsrail), uluslararası hukuku ve uluslararası insancıl hukuku da ihlal edemez ve İsrail'in yaptığı bir suçtur. Orantısızlık, toplu cezalandırma, ayrım gözetmeden bombalama, gıda, yakıt, su, elektrik ve insani yardım malzemelerinin kesilmesi suçtur."
Bölgesel sonuçlar
Levy, mevcut çatışmaların uzamasının işleri öngörülemez hale getireceği yorumunu yaparken "ABD şimdi kendisini askeri olarak, istemese bile bu işin içine çekilebileceği bir yerde konumlandırdı ve bence ordusunu oraya koymuş olması, İsrail'in risk almasını teşvik edebilir." değerlendirmesini yaptı.
"O zaman, bence, daha da tehlikeli bir yerdeyiz." diyen Levy, sürecin İsrail'le ilişkileri normalleştirmeye karar veren ülkelerin düşüncelerini de etkilediğini aktardı.
Levy, uzun vadeli süreçte ise bu çatışmayı yönetebileceklerini ve siyasi nedenleri görmezden gelebileceklerini düşünen herkesin kesinlikle yanıldığının kanıtlandığını vurguladı.